Previous Page  521 / 545 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 521 / 545 Next Page
Page Background

520

Yargı Kararları, Kamu Görevlileri Etik Kurulu Kararları ve İlgili Mevzuat Perspektifinde ...

2.2. Türk Ceza Kanunu

Amacı kişi hak ve hürriyetlerini korumak ve suç işlenmesini önle-

mek olan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun “İşkence” başlıklı 94’üncü

maddesinde, “Bir kişiye karşı insan onuruyla bağdaşmayan ve beden-

sel veya ruhsal yönden acı çekmesine, algılama veya irade yeteneğinin

etkilenmesine, aşağılanmasına yol açacak davranışları gerçekleştiren

kamu görevlisi hakkında üç yıldan on iki yıla kadar hapis cezasına hük-

molunur.” ve “Eziyet” başlıklı 96’ıncı maddesinde, “Bir kimsenin eziyet

çekmesine yol açacak davranışları gerçekleştiren kişi hakkında iki yıl-

dan beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.” hükmü yer almaktadır.

Türk Ceza Kanunu’nda anılan bu hükümlerin dışında, psikolojik taciz

aracı olarak kullanılan ve ceza öngörülen davranışlara 106’ıncı madde-

deki “tehdit”, 107’inci maddedeki “şantaj”, 115’inci maddedeki “inanç,

düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme”, 117’inci

maddedeki “iş ve çalışma hürriyetinin ihlali”, 118’inci maddedeki “sen-

dikal hakların kullanılmasının engellenmesi”, 122’inci maddedeki “ay-

rımcılık”, 123’üncü maddedeki “kişilerin huzur ve sükûnunu bozma”,

125’inci maddedeki “hakaret” suçları örnek olarak verilebilir.

2.3. İş Kanunu ve İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu

2003 yılında kabul edilen 4857 sayılı İş Kanunu’nda psikolojik ta-

ciz kavramına doğrudan yer verilmemiştir. Kanunun “Eşit davranma

ilkesi” başlıklı 5’inci maddesine göre, iş ilişkisinde dil, ırk, cinsiyet, si-

yasal düşünce, felsefî inanç, din ve mezhep ve benzeri sebeplere dayalı

ayırım yapılamaz. “İşçinin haklı nedenle derhal fesih hakkı” başlıklı

24’üncü maddesinde, işverenin, işçinin veya ailesi üyelerinden birinin

şeref ve namusuna dokunacak şekilde sözler söylemesi ve davranış-

larda bulunması, işçiye veya ailesi üyelerinden birine karşı sataşmada

bulunması, gözdağı vermesi, işçi hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asıl-

sız ağır isnat veya ithamlarda bulunması, haklı nedenle derhal fesih

sebebi sayılmıştır. Yani işveren tarafından işçinin kişilik değerlerine

bir saldırı söz konusu olduğunda işçinin derhal fesih hakkı doğmakta-

dır (Sevimli, 2013: 142).

İşverenler, özellikle ekonomik kriz dönemlerinde maliyetleri

azaltmak, işçiyi istifaya zorlayarak kıdem tazminatı ödenmesi ve işe

iade davası açılması riskinden kurtulmak için bazen kasıtlı olarak psi-

kolojik tacizi uygulamaktadırlar. İşçi, psikolojik tacizin ağırlığına bağlı

olarak İş Kanununun 24’üncü maddesine dayanarak iş sözleşmesini