Previous Page  64 / 545 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 64 / 545 Next Page
Page Background

63

TBB Dergisi 2017 (128)

Yasin AYDOĞDU

cıyla düzenlenen turistik bir seyahat programının engellenmesi bu

kapsamda değerlendirilmemelidir. Bu tür hareketler tehdit (TCK m.

106) veya cebir (TCK m. 108) suçları kapsamında değerlendirilebilir.

Bu suç, siyasi parti faaliyetlerinin bir an için dahi olsa engellenme-

siyle oluşacaktır. Engellemenin devamlı olması gerekli değildir.

88

Bu

bakımdan “ani suçlar” kapsamında değerlendirilmektedir.

89

Bu suçun maddenin ilk fıkrasındaki fiillerden farklı olarak, en-

gellemenin gerçekleşmesiyle oluşacağını da ayrıca belirtmek gerekir.

Yani ilk fıkradan farklı olarak tek başına fiil yeterli olmayıp; neticenin

de gerçekleşmesi gereklidir.

Ayrıca belirtmek istediğimiz başka bir husus ise Siyasi Partiler

Kanunu’nda özel olarak düzenlenen siyasi partilerin amaç ve faa-

liyetlerine ilişkin getirilen yasaklamalardır (m. 78). Ancak buradaki

yazılı hallerin suç oluşturmadığı kanaatindeyiz. Zira ceza hukukun-

da hâkim olan kanunilik ilkesi gereğince Türk Ceza Kanunu’nda yer

almayan bir eylem (suç tipi) suç oluşturmaz.

90

ii) Fail

TCK 114’üncü maddede suçun faili olmak bakımından özel bir

vasıf aranmamaktadır. Bu suçun faili herkes olabilir. 765 sayılı Türk

Ceza Kanunu’nda suçun düzenlendiği maddede failin, devlet memur-

larından olup da

“memuriyeti nüfuzunu suiistimal suretiyle bu suçu işlemiş

olması”

durumunda cezanın arttırılacağı belirtilmekteydi (m. 174/2).

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nda ise benzer bir düzenleme farklı bir

maddede belirtilmektedir. “Ortak hüküm” başlıklı 119’uncu maddede,

failin kamu görevlisi olup da

“kamu görevinin sağladığı nüfuz kötüye kul-

lanılmak suretiyle”

bu suçu işlemesi nitelikli hal olarak kabul edilmek-

tedir.

88

Çetin Özek, “Siyasi Hürriyet Aleyhinde Cürümler”, s. 36.

89

M. Emin Artuk/Ahmet Gökcen/A. Caner Yenidünya, Ceza Hukuku Özel Hü-

kümler, s. 317.

90

Kanunilik ilkesi gereğince, kanunda suç olarak tanımlanan bir fiil dolayısıyla nasıl

bir cezai yaptırım uygulanabileceği ve bunun miktarının ne kadar olacağı husus-

ları yine ancak kanunla belirlenebilir. İzzet Özgenç, Türk Ceza Hukuku Genel

Hükümler,

s. 107.