

99
TBB Dergisi 2017 (130)
Uğur ARSLAN
etmez. Yapılan yalan açıklamaların doğruluğunu kabul ettirebilecek
ve böylece muhatabın inceleme eğilimini etkisiz bırakabilecek güçte
olması ve gerektiğinde yalana bir takım dış hareketlerin eklenmiş bu-
lunması gerekir. Özetle hile, olmayanı olmuş gösterme; olanı ise başka
unsurlar ekleyerek olduğundan farklı gösterme şeklinde ortaya çıkar.
35
Örneğin, iki aracın yapmış olduğu bir trafik kazasında kusurlu
aracın kaskosu bulunmamaktadır. Taraflar anlaşarak kaskolu aracı
kusurlu olarak göstererek kaza tutanağını bilerek gerçeğe aykırı ola-
rak doldurmuşlarsa bu hareketin basit bir yalan beyanın ötesine geçti-
ği böylece muhatabının iradesini sakatlayabilecek bir hüviyete bürün-
düğü söylenebilir. İşte söz konusu tutanak sigorta şirketini aldatmaya
elverişli olduğu takdirde dolandırıcılık suçunun hile unsurunun mev-
cudiyeti kabul edilebilir.
36
Hilenin mutlaka açık veya örtülü bir beyanla ortaya konmasına
gerek yoktur. Nitekim doktrinde dolandırıcılığın zorunlu olarak bir
beyan suçu olmadığı ifade edilmiştir. O halde, nitelikli dolandırıcılık
suçunun ihmal yoluyla da işlenebileceği söylenebilir. İhmal yoluyla
bir suçun işlenebilmesi için ihmalin icrai davranışa eş değer olması
gerekir.
Dolandırıcılık suçunu düzenleyen madde gerekçesinde;
“hile icrai
bir davranışla gerçekleştirilebileceği gibi karşı tarafın içine düştüğü hatadan,
bir konuda yanlış bilgi sahibi olmasından yararlanarak da yani ihmali davra-
nışla da gerçekleştirilebilir. Ancak, bu durumda kişinin hataya düşen karşı ta-
rafı bilgilendirmek konusunda yükümlülüğü olması gerekir. Hataya düşen kişi
ile hukuki ilişkide bulunulan durumlarda böyle bir yükümlülük vardır. Ayrıca
lerin objektif ölçütlerde iğfal yeteneğine sahip olup olmadıkları araştırılarak so-
nucuna göre hukuki durumun takdiri gerekir.”
11.CD, E:2005/3272 K:2006/8538
T:31.10.2006,
https://emsal.yargitay.gov.tr, (erişim tarihi: 12.03.2016)
35
Özbek/Kanbur/Doğan/Bacaksız/Tepe, s.693.
36
Kanun koyucu anılan maddede hilenin tanımını yapmayarak suçun maddi konu-
sunun hareket kısmını oluşturan hileli davranışların nelerden ibaret olduğunu be-
lirtmemiş, bilinçli olarak bu hususu öğreti ve uygulamaya bırakmıştır. Yargıtay’ın
istikrar kazanan uygulamasında “Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapı-
lan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından
mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte birtakım hareketler
olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu
yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına
haksız çıkar sağlanmalıdır.” şeklinde hilenin özellikleri tarif edilmiştir. CGK,
E:2014/792 K:2015/42 T:10.03.2015,
https://emsal.yargitay.gov.tr,(erişim tarihi:
15.06.2016)