Previous Page  338 / 457 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 338 / 457 Next Page
Page Background

337

TBB Dergisi 2017 (130)

Nadire ÖZDEMİR

Ne pahasına olursa olsun müvekkili koruyucu davranmayı öngören

ve üçüncü şahıslara vereceği olası zararları hesaba katmayı önemsiz

bulan tarafgir avukatlığı savunuyorsanız yukarıdaki avukatın savun-

masını haklı ve yeterli bulabilirsiniz. Ancak ahlaki aktivizm yaklaşımı

avukatın bu savunmasını kabul etmez. Zira işlenen bir hukuka aykı-

rılığın avukatça bilinmesine rağmen gizli tutulması, hele de somut ör-

nekteki gibi gizliliğe dayanarak üçüncü bir şahsın insan hakkını ihlale

yol açmasının önlenmemesi ahlaki aktivist pratiğe ters düşer. Özellik-

le eğer işlenecek olan suçu önlemenin tek yolu o sırrı açığa vurmaktan

geçiyorsa avukatın aksi şekilde davranması düşünülemez.

27

Dolayısıy-

la eğer sır olası bir suç işlenmesine ilişkinse avukatın suçu önlemeye

çalışmaması ve sır tutma ilkesine sadık kalarak susması gerektiği ileri

sürülemez.

Ancak

Luban

, avukatın işlenecek olan bir suçu ya da kabahati her

zaman ve her koşulda önleme gibi bir ahlaki sorumluluğunun elbet-

te olmadığının altını çizer. Buradaki kıstas, müvekkilin işleyeceğini

söylediği suçun ya da kabahatin ciddiyeti ve niteliğidir.

28

Yukarıda-

ki olayda, sanığın kendi kimliğini gizleyerek kendinden daha küçük

olan kardeşini suçu işlemiş gibi göstermesi kuşkusuz ciddi bir husus-

tur. Avukat, savunmasında müvekkilinin eyleminin suç olduğu ve

ortaya çıkarsa iftiradan ceza alacağı hususunda uyardığını belirtiyor.

Ancak ahlaki aktivist yaklaşım kapsamında avukatın bu çabasını ye-

tersiz olarak yorumlayabiliriz. Zira ahlaki aktivizm, avukatın, müvek-

kiliyle ahlaki bir diyaloğa girmesini ve onu, başta adalet olmak üzere

etik değerlere uygun davranmak hususunda ikna etmesi gerektiğini

savunur. Avukat, müvekkil sırrının ne tür sonuçları doğurabileceği-

ni öngörmeli ve ahlaki bir sorumluluk hissederek bu sonuçları önle-

mek adına müvekkilini ısrarla uyarmalıdır. Avukat, müvekkilini ikna

edemediği bir durumda bile adaletsiz olan sonuca göz yummamalı-

dır. Avukatın, sır tutma ilkesi gibi kuralları da en nihayetinde adaleti

27

Luban, 1988, s. 205.

28

Örneğin kendisine hız limitini aşarak araba süreceğini anlatan müvekkil karşısın-

da avukatın polisi arayıp ihbar etmesi aşırıya kaçmak olabilir. Ancak bir kimseyi,

hızla sürdüğü arabayla ezerek öldürme planını anlatan müvekkilin ciddiyetini

sezen avukatın sır tutma ilkesi altında susması kabul edilemez (Luban, 1988, s.

205).