

343
TBB Dergisi 2017 (130)
Fatih KESKİN
miştir.
Sosyal sorumluluğa, şirketlerin toplumsal sorumluluk anlayı-
şına, küresel ekonomilerde insan haklarının önemine ve uluslararası
yönlendirici prensiplere odaklanan bu çalışma, şirketlerin yalnızca
ulusal ve uluslararası yasaları korumakla değil, aynı zamanda insan
haklarını risk altına sokabilecek kararlardan ve eylemlerden kaçınma
yükümlülüğünde olmaları gerektiğine işaret etmekte, bağlayıcı ve dü-
zenleyici normların öneminin altını çizmektedir.
Sorun Patikalarının Keşfi
Ekonomi ve insan hakları konusu şirketlerin toplumsal sorumlu-
luğu
(kurumsal sosyal sorumluluk)
hakkındaki söylemde giderek daha
merkezi bir rol almaktadır. Bu söylem, küreselleşme temelindeki ge-
lişmeler bağlamında 1990’larda oluşmaya başlamıştır. Küreselleşme-
siyle birlikte ekonomik politik paradigmalarda yaşanan dönüşümlerin
gücün/iktidarın merkezi özelliğini erozyona uğrattığı ve uluslararası
şirketlerin önemini arttırdığı ifade edilmiştir. Ekonominin ve toplu-
mun neoliberal dönüşümünün eşlik ettiği bu süreç sonunda Joachim
Hirsch’in sözleriyle “toplumsal eşitsizlik, küresel ve ulusal ölçeklerde
anlamlı bir artış”
2
göstermiş, şirketler özellikle de uluslararası faaliyet
gösterenler gücün/iktidarın ana aktörlerinden biri haline gelmiştir.
Kapsayıcı özelleştirme uygulamaları ve uluslararası şirketlerin artan
bağımsızlığı, demokratik olarak denetlenmeyen hükümet dışı orga-
nizasyonların da dâhil olduğu devlete ait olmayan aktörlerin etkisini
artırmıştır. Ancak bu “küresel şirketlerin genelde de şirketlerin güç-
lenmesi ile sıradan insanların politik açıdan önemlerinin azalması
arasında doğrusal bir ilişki” oluşmasına
3
yol açmıştır. Şirketler yalnız-
ca güce/iktidara müdahil olma, kendilerini ilgilendiren konularda po-
litikayı etkileme olanağına kavuşmamış, aynı zamanda ilgili düzenle-
meleri çıkarlarına uygun bulmadıklarında yatırımlarını sonlandırma
tehdidini sıkça kullanmaya başlamışlardır.
Çoğunlukla batılı post-endüstriyel devletlerde kurulmuş ancak
dünyanın farklı coğrafyalarında konumlanmış olan bu şirketler gö-
2
JoachimHirsch, “Das Ende der liberalen Demokratie”, linksnetz. www.links-netz.
de/K_texte/K_hirsch_postdemokratie.html, 2005. Erişim Tarihi: 12.3.2017
3 Colin Crouch, Post Demokrasi, Çeviren: Emre Yıldırım, Polity Press, Londra 2004,
s.26.