

345
TBB Dergisi 2017 (130)
Fatih KESKİN
neredeyse aynı tarihte Uluslararası Tekstil, Giyim ve Deri Çalışanları
Örgütü(International Textile, Garment and Leather Workers, ITBLAV)
başkanı da uluslararası ticaret anlaşmalarında toplumsal haklara dair
özel hükümler konulmasını talep etmiştir. Buna göre Uluslararası Ça-
lışma Örgütü’nün devletlerarası hukuku bağlayıcı normlarına uyul-
ması çağrısı yapılmıştır.
Kuramsal yöneliminde bireysel tercihlerin özerkliğinden hareket
eden Friedman özgürlüğü, kişisel çıkarların sınırsızca peşinden gide-
bilme olarak tanımlamış ve bunda toplumsal yararı görmüştür. Bu
çerçevede bireysel ve toplumsal sorumluluk arasında bir ayrım yap-
mış, her iki kavrayışı ideolojik olarak farklı cephelere yerleştirmiştir.
Buna göre ancak bireyler sorumluluğun taşıyıcıları olabilmekte, şir-
ketlere ise böyle bir görev yüklenmemektedir.
4
Yöntemsel bireyciliğe
(methodological individualism) bağlılığı Friedman’ı şirketleri her tür
sorumluluktan muaf tutmasına ve yalnızca bireyleri bu konuda yetkili
görmesine yol açmıştır. Elbette özel kişiler olarak şirket yöneticilerinin
de sorumluluk üstlenebilme olanağı bulunmakla birlikte Friedman
onları da sorumluluk alanından dışlamış, yöneticilere şirket hedefleri-
ni en üst düzeye çıkarma ve toplumsal eylemlerde olabildiğince yasal
çerçeveye uyma görevini yüklemiştir. Friedman’ın şirketlerin toplum-
sal sorumluluğunu reddetmesinin bir diğer gerekçesi piyasa rekabe-
tinin koşullarıdır. Buna göre rekabet ortamında şirketler ya daha iyi
ürünler üretmek ya da benzer ürünleri daha uygun fiyatta sunmak
durumundadır. Friedman bunlardan herhangi birini ihmal eden ve
yalnızca toplumsal sorumluluğa yönelen şirketlerin kısa veya uzun
vadede piyasadan yok olacağını belirtmiştir.
Friedman radikal ekonomik programını, serbest sözleşme teme-
linde ticareti yalnızca piyasa mekanizmalarının işleyişi açısından de-
ğil, tersine bütün toplum için kurucu unsur olduğunu ileri sürerek bi-
limsel olarak gerekçelendirmeye çalışmakta. Bu piyasa prensiplerinin
yaygınlaşması çıkarı doğrultusunda özel mülk sahiplerininin toplum-
sal sorumluluk üstlenmemelerini tavsiye etmekte-bununla birlikte
eğer birey yine de iyi bir şey yapmak isterse bunun kendi bileceği me-
4
Björn Görder, “Milton Friedmans Freiheitsverstaendnis”, Perspektiven der Ethik
6, Mohr Siebeck, 2014, s. 131-135.