Previous Page  345 / 457 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 345 / 457 Next Page
Page Background

344

Şirket Etiği ya da İtibar Yönetimi Projesi: Haklar ve Hukuk BağlamındaKurumsal Sosyal Sorumluluk

rünüşte insan haklarının korunması için gerekli hukuksal sorumlu-

lukları kabul etmektedir. Bununla birlikte devletler devamlı olarak

şirketlerin faaliyetlerini kendi ülke sınırları dışında denetlemenin güç

olduğunun altını çizmekte, şirketler de başka ülkelerdeki yatırımların-

da ve faaliyetlerinde hukuka uyma konusunda kendilerine daha özgür

ve esnek alan yaratmaktadır. İnsan haklarının ve çalışma standartla-

rının büyük ölçüde zedelendiği az gelişmiş ülkelerde ise ekonomik

gereklilikler, güçsüz hükümetler, kültürel kabuller ya da yozlaşmış

seçkinler nedeniyle etkin müdahalelerde bulunmak giderek güçleş-

mektedir. Dahası bilinçli bir şekilde hükümetler yabancı yatırımcıları

çekmek için rekabet üstünlüğü amacıyla düşük işi ve toplumsal koşul-

ları kullanılmaktadır.

Bu ortamda özellikle uluslararası şirketlerin sınırları aşan faaliyet-

lerinin düzenlenmesiyle ilgili bir dizi örgüt meşgul olmaktadır. Birkaç

on yıldır Uluslararası Çalışma Örgütü (International Labour Organi-

zation, ILO), Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (Organization

for Economic Cooporation and Development, OECD) Komiteleri, Bir-

leşmiş Milletler (United Nations, UN) ve yakın zamanda Uluslararası

Standartlık Örgütü (International Organization for Standardization,

ISO) ve Avrupa Birliği (European Union, EU) sayılabilir. Bu örgütle-

rin çabaları dışında şirketler kendi özgür iradeleriyle kurumsal sosyal

sorumluluk adıyla bir kavrayış geliştirmişlerdir. Ekonomik aktörlerin

kendilerine yükledikleri yükümlülüğün gereği olarak şirketler yasal

zorunlulukların dışında toplumsal ve ekolojik meseleleri gözetmeyi

vaat etmektedir. Böylelikle resmi ve yasal bir zorunluluğa gerek du-

yulmadan “ticari vaka” (business case) vurgusu yapılmakta, sorun-

ların büyümeden çözülebileceği yönünde umut vaat edilmektedir.

Ancak şirketlerin “kendi kendilerini terbiye etme” çabalarını bir pa-

zarlama taktiği, itibar yönetimi projesi olarak tanımlayanların sayısı

da bir hayli fazladır.

Kavramsal Çerçevenin Konumlandırılması

1970’lerin başında New York Times Magazine’de Milton Fried-

man çok yankı uyandıran bir yazıyı kaleme alarak şirketlerin kime

hizmet ettiği yönünde bir soru sormuştur. Bu soruyu “şirketlerin top-

lumsal sorumluluğu, kârlarını artırmaktır” biçiminde yanıtlarken,