

436
Güney Çin Denizi Tahkiminde Hakemlik Mahkemesi’nin İnsanlığın Ortak Mirası ...
ğının hukuken adaya çeviremeyeceğini ve bu bağlamda, arazi ısla-
hı neticesi, bir kayanın, tam yetkili adaya dönüştürülemeyeceğini;
aslolanın adasal yapının doğal hali çerçevesinde değerlendirilmesi
olduğunu ısrarla yeniden vurgulamıştır.
35
Hakemlik Mahkemesi bu
noktada Filipinler’in argümanlarına da atıf yaparak iki önemli tes-
pit ortaya koymuştur.
36
Hakemlik Mahkemesi’ne göre eğer devletlere
BMDHS’nin 121/3. maddesinde yer alan şartları taşımayan kayaları,
tam yetkili adalara dönüştürme müsaadesi verilirse bu, söz konusu
maddenin deniz yetki alanlarının muazzam ölçüde, diğer devletler ve
insanlığın ortakmirası aleyhine genişletmeyi önleme yönündeki ama-
cını bertaraf etmiş olacaktır. İkinci olarak Hakemlik Mahkemesi’ne
göre teknolojik geliştirmeler neticesi, bir adasal yapının kapasitesinin
artırılmasının kabul edilmesi, insan yerleşimi için gerekli kaynakları
düzenli şekilde tedarik etmeye istekli devletlere, tüm med yüksek-
liklerini, doğal hallerine bakılmaksızın adaya çevirerek, 200 millik
deniz yetki alanı sahibi olma imkânı verecektir. Böyle bir değerlen-
dirmenin, BMDHS’nin 121/3. maddesinin amacına aykırı olduğu
açıktır. Zira Hakemlik Mahkemesi daha önce de dikkat çektiği gibi
BMDHS’nin 121. maddesinde yer alan ve med zamanı su üstünde ka-
lan adasal yapılar arasında ada ve kaya ayrımı yapılmasının temel
nedeni, insanlığın ortak mirası olarak kabul edilen ve ulusal yetki sı-
nırları ötesindeki deniz yatağı ve onun toprak altını oluşturan alanın
daralmasını önlemektir.
37
Şu halde Hakemlik Mahkemesi, uyuşmaz-
lık konusu adasal yapılar hakkındaki tüm değerlendirmesini, bunla-
rın doğal halleriyle sınırlı olarak yapacaktır.
Bu bağlamda Hakemlik Mahkemesi, söz konusu adasal yapıları,
doğal halleriyle değerlendirmek için BMDHS’nin 121/3. maddesindeki
şartları incelemeye başlamıştır.
35
Ibid, para, 508.
36
Ibid, para, 509.
37
Ibid, para, 389. Aynı yöndeki görüş için bkz: Clive Ralph Symmons, The Mariti-
me Zones of Islands in International Law, Martinus Nijhoff Publishers, 1979, s.
115. Bu bağlamda Symmons, III. Deniz Hukuku Konferansı’nda birçok delegenin,
münhasır ekonomik bölgenin adalara uygulanma şeklinin yeniden değerlendi-
rilmesi gereğine yaptıkları vurgulara dikkat çekmiş, zira küçük adasal yapıların
münhasır ekonomik bölge bağlamında neden olacakları eşitsiz sonuçların, 1958
Sözleşmelerindeki sınırlı deniz alanlarındaki eşitsiz sonuçlara nazaran daha açık
olduğunu belirtip, bu hususun altını çizen Türk delegesinin yaptığı konuşmaya
atıf yapmıştır. Bkz: Symmons, s. 115–116 ve 385 no’lu dipnot.