

110
Disiplin Soruşturmalarında Memurun Akıl Sağlığının, Alkol Alıp Almadığının Rızası Olmaksızın...
müessesede tedavi, eğitim veya ıslahı için kanunda belirtilen esaslara
uygun olarak alınan tedbirin yerine getirilmesi
*usulüne aykırı şekilde ülkeye girmek isteyen veya giren, ya da
hakkında sınır dışı etme yahut geri verme kararı verilen bir kişinin ya-
kalanması veya tutuklanması halleri dışında kimsenin hürriyetinden
yoksun bırakılamayacağı tespitleri yapılmıştır.
Kararda devamla Türkiye’nin taraf olduğu AİHS’nin “Özgürlük
ve güvenlik hakkı” başlıklı 5. maddesinin;
- birinci fıkrasında; herkesin özgürlük ve güvenlik hakkına sahip
olduğu belirtildikten sonra, bu fıkrada bentler halinde belirtilen
haller dışında ve yasanın öngördüğü usule uygun olmadan hiç
kimsenin özgürlüğünden yoksun bırakılamayacağı
- birinci fıkranın e bendinde ise; bulaşıcı hastalıkların yayılmasını
engellemek amacıyla, hastalığı yayabilecek kişilerin, akıl hastala-
rının, alkol veya uyuşturucu madde bağımlılarının veya serserile-
rin yasaya uygun olarak tutulabileceği hükümlerine yer verildiği
belirtilmiştir. Anılan AİHS hükümleri ve bu hükümler doğrultu-
sunda AİHM kararları incelendiğinde; tümünün özünde keyfilik
yasağı olduğu, 5. maddede yer verilen güvenlik hakkının da bu
kapsamda kişilerin fiziksel özgürlüğünün kısıtlanmaması anla-
mında kullanıldığı, bu nedenle, gerek Anayasa’nın 19. maddesi,
gerekse AİHS’nin 5. maddesi kapsamında kişilerin özgürlük ve
güvenlik hakkının yasal bir dayanak olmaksızın, keyfi bir şekilde
sınırlanması temel insan hakkına müdahale anlamını taşıyacağı,
ayrıca, herhangi bir özgürlükten mahrumiyetin, söz konusu kişiyi
son derece hassas bir konuma düşürerek işkence ve insanlık dışı
ve küçük düşürücü muameleye maruz kalma riskiyle karşı karşı-
ya bırakacağı, dava konusu işlemin yukarıda yer verilen Anayasa
ve AİHS hükümlerine aykırı bir şekilde, bu yönde Türk Medeni
Kanunu’nda açıkça izlenecek yöntemve bu konuda yetkili makam-
lar vesayet kurumu ile belirlenmiş iken, davacının iradesi dışında
bir yere kolluk kuvveti marifetiyle gitmeye mecbur bırakılarak ki-
şisel özgürlüğünden geçici bir süre dahi olsa alıkonulmasına yol
açacak şekilde verilen talimatın yasal dayanağının bulunmadığı
da dikkate alındığında, davacının özgürlük ve güvenlik hakkına
keyfi müdahale niteliğinde olduğu, bu nedenle idari davaya konu