Previous Page  207 / 405 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 207 / 405 Next Page
Page Background

206

Tam Yargı Davalarında Manevi Tazminat

SONUÇ ve DEĞERLENDİRME

İdarenin tazminle yükümlü olduğu zararlar maddi ve manevi za-

rar olmak üzere iki gruba ayrılır. Çalışma konumuzu oluşturan mane-

vi zarar, kişinin malvarlığı dışındaki değerlerine verilen zararlardır.

Malvarlığı dışındaki değerlere (kişilik haklarına) verilen zararların

karşılanması amacını güden manevi tazminat ise çekilen acı ve üzün-

tüyü bir ölçüde de olsa gidermeyi, kırılan yaşama arzusunu tazele-

meyi, yaşama yeniden bağlanmak suretiyle ruhsal dengeyi sağlamayı

amaçlamaktadır. Bu amacın gerçekleştirilmesi için de zarar görenin

malvarlığının çoğaltılması başka bir ifadeyle zarar verenden bir miktar

para alınarak zarar görene ödenmesi öngörülmüştür. Uğranılan ma-

nevi zarar karşısında bir miktar para verilmesi, bu zararın doğrudan

doğruya tazmin edilmesindeki güçlükten doğmaktadır. Başka giderim

yollarının bulunmayışı manevi tazminatın parasal olarak giderimini

zorunlu kılmıştır.

Manevi zararlar için, maddi zararlar gibi objektif hesaplama yön-

temi olmadığı için, manevi tazminat miktarının tespiti geniş ölçüde

hâkimin takdirine dayanmaktadır. Ancak hâkim, bu takdir yetkisini

kullanırken tamamen bağımsız olmayıp adalet ve hakkaniyet ilkeleri

ile sınırlıdır. Hâkim tazminatın kapsamını belirlerken durumun ge-

reğini, olayın özelliklerini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne

almalıdır. Söz konusu hükümlere ek olarak uygulamada yargı içti-

hatlarıyla da bir takım ilkeler geliştirilmiş ve istikrar kazanmıştır. Bu

bağlamda manevi zararın değerlendirilmesinde, zarara etkili olan tüm

durumların değerlendirilmesi, özellikle zarara neden olan olayın ni-

teliği ve ağırlığıyla, zarar görenin kusuru, zarara uğrayanın kişiliği,

sosyal ve ekonomik durumu göz önünde tutularak, uğranılan manevi

zararı telafi edecek gerekli miktarın ne olacağının araştırılması gerek-

mektedir.

Bu çalışma sonucunda, manevi tazminat miktarının belirlenme-

sinde karşılaşılan en önemli sorunların, taleple bağlılık kuralı, manevi

tazminat taleplerinde faiz sorunu, tazminat miktarının düşüklüğü so-

runu olduğu ifade edilebilir.

min duygusunun karşılanması gerektiği gibi zarar veren için de caydırıcı olma

özelliği de taşımalıdır…” Yargıtay

4.HD

., 09.02.1999, E: 1998/7491, K: 1999/843,

Kanunum Mevzuat-İçtihat Bilgi Bankası.