Previous Page  161 / 685 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 161 / 685 Next Page
Page Background

160

Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde İmal ve Ticareti Suçlarında Etkin Pişmanlık

yeterli görülmeli ve fail etkin pişmanlık hükmünden faydalandırılma-

lıdır. Ancak bu yaklaşım amaca uygun olsa da, kanun metnine uygun

olmadığından ve bu hususta düzeltici yorum yapılamayacağından,

kanun koyucu tarafından madde metnindeki “ve” ibaresinin “ya da”

olarak değiştirilmesi gerekmektedir.

TCK’nın 192/3. maddesi uyarınca, uyuşturucu veya uyarıcı mad-

de imal ve ticareti suçları resmi makamlar tarafından haber alındıktan

sonra gönüllü olarak herhangi bir baskı altında kalmaksızın, suçun

meydana çıkmasına ve fail veya diğer suç ortaklarının yakalanmasına

hizmet ve yardım eden kişi hakkında verilecek ceza, yardımın niteli-

ğine göre dörtte birden yarısına kadarı indirilecektir. TCK m.192/3’de

düzenlenmiş olan ve ceza indirimi öngören etkin pişmanlık hükmün-

de, bu hükümden yararlanabilecek kişiler için öngörülmüş “suçun

meydana çıkmasına ve fail veya diğer suç ortaklarının yakalanması-

na hizmet ve yardım etme” koşullarının birlikte mi yerine getirilmesi

gerektiği, yoksa bu koşullardan birini sağlamanın yeterli mi olacağı

hususu da doktrinde tartışma konusu olmuştur. Kanaatimizce, madde

metninde geçen “ve” bağlacı, hizmet ve yardımın, suçun meydana çık-

ması ile fail veya diğer suç ortaklarının yakalanması sonuçlarının iki-

sini birden sağlamasının gerektiğini ifade etmek amacıyla kullanılma-

mıştır. Çünkü etkin pişmanlık hükmünden faydalanma amacıyla fail

veya diğer suç ortaklarının yakalanmasının sağlanması halinde zaten

suç meydana çıkmış olacaktır. Madde metninde açıkça ifade edilme-

miş olsa da, uyuşturucu maddenin saklandığı veya imal edildiği yeri

bildiren fail suçun meydana çıkmasına yardım ve hizmet etmiş olacak-

tır. Uyuşturucu maddenin saklandığı yeri göstererek suçun meydana

çıkmasını sağlayan fail hakkında, diğer suç ortaklarının bulunmaması

veya bilinmemesi ihtimali de gözetildiğinde, diğer suç ortaklarını bil-

dirmediği gerekçesi ile etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmaması

düşünülemeyecektir.

TCK’nın 192/3. maddesinin gerekçesinde; “… etkin pişmanlıktan

yararlanabilmek için, bunun en geç hüküm verilmeden önce gerçek-

leşmesi gerekmektedir.” denilmektedir. Kanaatimizce, madde gerek-

çesinde yazılı “hüküm”den anlaşılması gereken, ilk derece mahkeme-

since verilen ilk hükümdür. Bu nedenle fail hakkında Yargıtay bozma

sonrası etkin pişmanlık hükmü uygulanmamalıdır. Çünkü hakkında

verilen ilk hükümle, açık bir ceza tehdidi altında kalan fail, kanun-