Previous Page  206 / 685 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 206 / 685 Next Page
Page Background

205

TBB Dergisi 2017 (133)

Dilşad Çiğdem SEVER

ilişkin işlem”in hukuka aykırı olduğu sonucuna varmıştır.

99

Danıştay

doğrudan ifade etmese de AİHM kararlarında da izi sürülebilecek

biçimde ispat yükünü terse çevirmekte ve bu şekilde bir illiyet bağı

karinesi oluşturmaktadır.

Kanunun uygulanması bakımından ortaya çıkan bir diğer sorun

da bu zararların terörle ilgisini ya da zararın miktarını saptamaktaki

güçlüktür. Bu sorun özellikle malvarlığına ulaşamamadan doğan za-

rarlara ilişkin davalarda daha da açığa çıkar. Terörün getirdiği çatışma

ortamı nedeniyle köyleri boşaltılan ya da asgari yaşam koşulları bu-

lunmadığı için köylerini terk etmek zorunda olanların açtığı bu dava-

lar Kanunun kabul edilmesinde de önemli bir etken olmuştur. Ancak

bu davalardaki en önemli sorun bu kişilerin gerçekten terör nedeniyle

mi bulundukları yeri terk ettiğinin ispatlanmasıdır. Kanunun kapsa-

ma ilişkin 2. maddesinde “güvenlik kaygıları dışında kendi istekleriy-

le bulundukları yerleri terk edenlerin bu sebeple uğradıkları zararlar”

kapsam dışında tutulduğundan bu ayrım bu davalar bakımından son

derece önemlidir.

Danıştay yerleşim yerinde köy korucuları ve aileleri dışın-

da köy halkından bir kısmının yaşaması halinde zararın idarece

karşılanamayacağına,

100

seçimde köyde korucu dışında kişilerin oy

kullanmasından hareketle “asgari güvenlik ortamının bulunduğu

dikkate alındığında, kişisel güvenlik kaygıları sonucu yaşadığı köyü

terk edenlerin uğradıkları zararların 5233 Sayılı Kanun kapsamında

karşılanmasının olanaklı bulunmadığı”na,

101

ancak “sadece geçici köy

korucularının yaşadığı köyün, güvenli bir yerleşim yeri olduğundan

bahsedilemeyeceği”ne

102

karar vermiştir. Danıştay’ın yaklaşımına göre

malvarlığına ulaşamamadan kaynaklanan zararlarda bir yerin ulaşıla-

bilir olmaması, yani kişisel güvenlik kaygılarını aşan düzeyde güvenli

yerleşim yeri sayılmaması ancak doğrudan boşaltma kararı bulunan

ya da sadece korucuların oy kullandığı veya yaşadığına ilişkin veri-

lerin varlığı halinde mümkündür.

103

Oysa tazminat hukukunun temel

99

15. DAİRE, E. 2011/9811, K. 2012/2716, 9.5.2012.

100

15. Daire, E. 2012/10325,K. 2015/8325, 1.12.2015.

101

15. Daire, E. 2011/6271, K. 2014/9165, 4.12.2014.

102

10. Daire, E. 2008/6679, K. 2009/1227, 20.2.2009.

103

Bu yaklaşımın aynısını konuyla ilgili yapılan bireysel başvurularda Anayasa Mah-

kemesi kararlarında da görmek mümkündür. Abbas Emre Başvurusu, 2014/5005,