Previous Page  306 / 685 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 306 / 685 Next Page
Page Background

305

TBB Dergisi 2017 (133)

Ebru CEYLAN

ğinden dikkate alınması gereklidir. Dava dilekçesinde talep olmadığı

halde sonradan iştirak nafakası istenmesi davanın veya talebin geniş-

letilmesi niteliğinde olmayıp, istenmesi hatta artırılması için ıslaha da

gerek yoktur. “

Kanımızca Y. 2. HD. bu kararında boşanma davası sırasında

ve boşanmadan sonra iştirak nafakası istenebileceğini isabetli olarak vurgu-

lanmıştır.

Boşanma davasından sonra açılacak velayet davasında ta-

lebe gerek olup olmadığı konusunda YHGK. ‘nun 24.09.2008 tarihli

2008/2-539 E. Ve 2008/559 K. sayılı kararında

17

“velayetin kullanılma-

sı kendisine verilmeyen eşin çocukla kişisel ilişkisinin düzenlenmesin-

de çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas

tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında

katılmak zorundadır.” hükmünü içermektedir. Ancak bu hüküm bo-

şanma davasıyla birlikte velayetin düzenlenmesi hali için geçerli olup

boşanma davasından sonra açılan davalarda eğer istem yoksa veya

açıkça istenmediği belirtilmiş ise iştirak nafakasına re ‘sen hükmedil-

mez. ( HUMK. m.72, 74)”. Bu YHGK. Kararına göre boşanma davası

sonrasında açılan velayet davasında açıkça iştirak nafakası talebinde

bulunulması gerektiği düzenlenmiştir. Velayet davasının amacı dik-

kate alındığında çocuğun velayetinin anne veya babadan kimde kala-

cağının belirlenmesi olduğundan mahkemenin re ‘sen nafakaya hük-

metmesi kanımızca da gerekmemektedir.

Nafaka davası açılınca hâkim dava süresince gerekli olan önlemle-

ri davacının istemi üzerine alabilir ( TMK. m. 332/I).

Anne ve babanın nafaka yükümlülüklerini sürekli olarak ve ısrarla

yerine getirmezler ise veya kaçma hazırlığı içindeyseler veya mallarını

gelişigüzel harcadıkları veya heba ettikleri kabul edilebilirse hâkim ge-

lecekteki nafaka yükümlülüklerine ilişkin olarak uygun bir güvence-

nin sağlanmasına veya gerektiğinde diğer önlemlerin alınmasına karar

verebilir (TMK. m. 334).

İştirak nafakası kamu düzeni ile ilgili olduğundan önceden feraga-

ti mümkün değildir. Y. 3. HD. T.13.09.2010 E. 2010/9685 K. 2010/13957

sayılı kararında

18

“Boşanma davası sırasında annenin, velayeti altında

bulunan küçüğün menfaatine aykırı olarak ve henüz tahakkuk etme-

17

Yağmur Ünsal,” Nafaka Çeşitleri”,

İstanbul Barosu Dergisi,

C.90, 2016/5, s.212.

18

Sıla Tuna, “Boşanmanın Mali Sonuçlarından İştirak ve Yoksulluk Nafakası”, İs-

tanbul Barosu Dergisi, C. 89 2015/3 s.300 dn.21.