

469
TBB Dergisi 2017 (133)
Çiğdem Mine YILMAZ / Sevgi BOZKURT YAŞAR
Bir diğer kısıtlama ise paylı mal yani paylı mülkiyet hissesi üzerin-
de tasarrufun TMK m. 223/II ile diğer eşin rızasına tabi tutulmasıdır.
82
Bu hüküm sadece münhasıran eşlerin paydaş olduğu paylı mülkiyet
ortaklığında uygulama bulur. Mal üzerinde üçüncü bir şahıs paydaş
ise diğer eşin rızası aranmaz. Yine bu rıza mal rejimi sona erene kadar
aranır. Eşlerin paylı mülkiyete sahip olduğu ortaklık payında tasar-
ruf için rızayı sağlayamayan eşin, üçüncü kişinin tamamen iyiniyetli
olması halinde, üçüncü kişinin zararını ödeme değil bizzat borcu ifa
yükümlülüğü altına girmesi gerektiği kabul edilmelidir. Zira TTK m.
678’de düzenlenen “
Temsile yetkili olmadığı halde bir kişinin temsilcisi
sıfatıyla bir poliçeye imzasını koyan kişi, o poliçeden dolayı bizzat sorumlu
olur.
” hükmünün burada uygulanabileceği kabul edilmelidir. Bunun
anlamı şudur: Yetkisiz temsilciden TBK m. 47 uygulanarak tazminat
istenmesi söz konusu olmaz. O, aynen ifa sorumluluğu altındadır. Ka-
nunda yazılı olmamasına rağmen, doktrin ve Federal Mahkeme, tem-
sil olunanın icazet vererek durumu düzeltebilmesine, dolayısı ile tem-
silciyi sorumluluktan kurtarmasına imkân tanımakta ve böylece TBK
m. 46 hükmü tamamen devre dışı kalmamış olmaktadır.
83
İcazet ve-
rilmemişse, poliçeyi ödeyen yetkisiz temsilcinin temsil olunanın haiz
olabileceği haklara sahip olması öngörülmüştür. Yine TTK’nın anılan
hükmüne göre, bu çözüm temsilcinin yetkisini aşması halinde de ge-
çerlidir. Ancak doktrin, kambiyo alacaklısının, temsilci olarak hareket
eden kişinin yetkisizliğini “
bilmesi
” halinde, yetkisiz temsilcinin ona
karşı sorumluluktan kurtulmasını kabul etmektedir.
8485
4. Diğer Mal Rejimlerine İlişkin Temel İlkeler
a. Mal Ayrılığı
TMK m. 242 ve 243’te düzenlenen mal ayrılığı rejiminde temelde
82
Akıntürk/Ateş, s. 159; Dural/Öğüz/Gümüş, s. 213; Kılıçoğlu, Aile, s. 357 vd.
83
Hüseyin Ülgen/ Mehmet Helvacı/Abuzer Kendigelen/Arslan Kaya, Kıymetli
Evrak Hukuku, On İki Levha Yayıncılık, İstanbul 2015, s. 138.
84
Rona Serozan, Hüseyin Hatemi, Necip Kocayusufpaşaoğlu, Abdulkadir Arpacı,
Borçlar Hukuku Genel Hükümler Cilt.1: Necip Kocayusufpaşaoğlu, 2010 Tarihli
5. Bası’dan 6. Tıpkı Bası, İstanbul 2014 s. 772.
85
Pulaşlı da TTK m. 678’de TBK m. 47/I’in aksine durumu bildiği ya da bilmesi
gerektiğinin aranmadığı, karşı tarafın yani alacaklının durumu bilmesi gerekti-
ği kanıtlanarak borçtan kutulanamayacağı, muhakkak doğrudan doğruya bildi-
ğinin ispat edilmesi gerektiğini ifade etmektedir. Hasan Pulaşlı, Kıymetli Evrak
Hukukunun Esasları, Adalet Yayınevi, Ankara 2015, s. 119.