Previous Page  78 / 685 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 78 / 685 Next Page
Page Background

77

TBB Dergisi 2017 (133)

Bahar KONUK SOMMER

SONUÇ

Psikososyal engelli bireyler, gerek AİHS’nin 5 ve gerekse

Anayasa’nın 19. maddesinde yer alan düzenlemeye göre bir yere ka-

patılmak suretiyle özgürlüklerinden yoksun bırakılabilirler. Bu duru-

mun hukuka uygun kabul edilebilmesi için kapatılan kişilerin, hem

her iki düzenlemede yer alan haklardan, hem de AİHM’nin içtihatla-

rıyla ortaya koyduğu güvencelerden yararlandırılmaları zorunludur.

Çalışmamız içerisinde de belirttiğimiz gibi özgürlük ve güvenlik

hakkı ile ilgili olarak AİHM, öncelikle ilgili tutmanın iç hukuka uygun

olup olmadığını değerlendirir. Şüphesiz ki iç hukukta var olan düzen-

lemelerin de AİHS ve AİHM’nin içtihatları ile uyumlu olmaları gere-

kir. Bu noktada, psikososyal engelli bireylerin özgürlüklerinden yok-

sun bırakılmalarının dayanağı Medeni Kanun ve PVSK’nda yer alan

düzenlemelerin yeterli olmadığı hususunda şüphe yoktur. Ayrıca yu-

karıda da yer verdiğimiz üzere bireyler, Kanun’da var olan güvence-

lerden de gereği gibi yararlanamamaktadır. Kanaatimizce bu noktada

iç hukukumuzdaki en temel eksiklik konuya ilişkin özel bir kanunun

bulunmamasıdır. AİHM’nin konu ile ilgili içtihatlarını da göz önünde

bulundurarak psikososyal engelli bireylerin hangi kritere göre bir yere

kapatılabileceği, kişinin durumunun hangi ve kaç sayıda uzman tara-

fından değerlendirilebileceği, karar mekanizmasının hangi kişi veya

organ olduğu özel kanunda açıkça düzenlenmelidir. Kişinin denetim

altına alınabileceği maksimum süre, maksimum ilk yatış süresi, tekrar

değerlendirilme zamanı ayrı ayrı belirtilmelidir. Öte yandan kişinin

özgürlük ve güvenlik hakkı bağlamında sahip olduğu, bilgilendirilme,

yargısal denetim talep edebilme ve tazminat haklarından eksiksiz ya-

rarlanması sağlanmalıdır.

Kodifikasyon ile birlikte, şüphe yok ki üzerinde önemle durulması

gereken bir diğer konu, psikososyal engelli bireylerin dışlanmalarını,

damgalanmalarını veya ayrımcılığa maruz bırakılmalarını önlemeye

yönelik, özellikle konu ile ilgili karar ve uygulama mekanizmaların-

da yer alan kişilere ve en nihayetinde toplumun tüm üyelerine farklı

bir bakış açısının kazandırılmasıdır. Psikososyal engelli bireylerin de

diğer bireyler gibi hak sahibi, özerk bireyler olarak kabul edilmeleri,

insan onuru ve haklarının korunması bakımından bir zorunluluktur.