

109
TBB Dergisi 2018 (134)
Abdulbaki GİYİK
TCK m. 184/4 hükmünde yer verilen bir diğer husus, özel imar
rejimine tabi yerler kavramıdır. Ancak, özel imar rejimine tabi yer kav-
ramı kanunda tanımlanmamış; sadece gerekçede organize sanayi böl-
gesi bu kavrama örnek olarak gösterilmiştir.
138
Doktrinde ise, Serbest
Bölgeler Kanunu, Endüstri Bölgeleri Kanunu, Kıyı Kanunu, Kültür ve
Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu ve Turizm Teşvik Kanunu gibi
düzenlemeler kapsamında yer alan yerlerin, özel imar rejimine tabi
yer olduğu ifade edilmektedir.
139
TCK m. 184/4 hükmünde, belediye
sınırları ve özel imar rejimine tabi yerlerden ayrı ayrı bahsedildiği için,
özel imar rejimine tabi yer belediye sınırı içerisinde yer almasa bile,
TCK m. 184/1-2 hükümleri bu alanlarda uygulama alanı bulacaktır.
140
Son olarak, TCK m. 184/4’de yer verilen sınırlamanın salt TCK m.
184/1-2 hükümlerinde yer verilen suçlar bakımından getirildiği; TCK
m. 184/3’de yer verilen suçun belediye sınırları veya özel imar rejimi-
ne tabi yerler dışında işlenmesi durumunda da failin cezalandırılacağı
belirtilmelidir.
141
SONUÇ
İnsanların yaşamlarını sağlıklı bir şekilde devam ettirebilmesi için
çevrenin korunması hayati önem taşımaktadır. Bu nedenle, gerek ulu-
sal gerek uluslararası hukukta çevrenin etkin bir şekilde korunmasına
yönelik düzenlemeler yapılmaktadır.
Ulusal hukukumuz açısından, çevreyi korumaya yönelik düzenle-
melerin başında, Anayasa m. 56 ve 2872 sayılı Çevre Kanunu gelmek-
tedir. Yine 5237 sayılı TCK m. 1 hükmünde, ceza kanununun amaçla-
rından birisinin çevreyi korumak olduğu açık bir şekilde belirtilmiş;
aynı kanunun 181 vd. hükümlerinde
Çevreye Karşı Suçlar
düzenlenerek
mücavir alan içerisinde kaldığı belirtilmiştir. Suça konu yapının belediye sınırları
içinde kalıp kalmadığı ve özel imar rejimine tabi yerlerden olup olmadığı husus-
ları kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanarak, mücavir alanda kaldığı takdirde
atılı suçun oluşmayacağı gözetilmelidir” (Yargıtay 4. CD’nin 18.11.2015 tarih ve E.
2015/14744 K. 2015/11330 sayılı kararı).
138
Yaşar/Gökcan/Artuç, C. IV, s. 5079.
139
Sütçü, s. 983.
140
Ceyhan, s. 102.
141
Bkz. madde gerekçesi. Ayrıca bu konuda bkz. Muhammet Murat Ülkü, “5237
sayılı TCK 181-184. Maddelerinde Yer Alan Çevreye Karşı Suçlar”, http://www.
ceza-bb.adalet.gov.tr/makale/149.pdf,e.t. 06.12.2017, s. 11.