Previous Page  347 / 705 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 347 / 705 Next Page
Page Background

346

İstinaf İncelemesi Sonucunda Verilebilecek Kararlar

istinaf başvurusuna ilişkin şekli hususlarda bir eksiklik bulunmadığın-

dan işin esasına girilip istinaf sebepleri incelenip ilk derece mahkeme-

si kararında usûl veya esas yönünden hukuka aykırılık bulunmaması

olmalıdır.

91

Ayrıca istinaf başvurusu başvuru kötü niyetle yapılmışsa,

HMK md. 329 düzenlemesindeki para cezasına ve yargılama gider-

lerine, özellikle arttırılmış vekâlet ücretine ilişkin karar verilir (HMK

md.351).

İstinaf başvurusunun reddi hâlinde ilk derece mahkemesi kararı

doğru bulunmakla birlikte karar henüz kesinleşmiş olmamaktadır. Ni-

tekim temyiz yolu açık ise temyiz süresinin geçmesini veya Yargıtay’ın

bu konuda onama kararı vermesini beklemek gerekir.

b. İstinaf Başvurusunun Haklı Olması ve Başvurunun Kabulü

İstinaf başvurusunun haklı olması ve kabulü hâlinde ise ilk dere-

ce mahkemesi kararında usûl veya esas yönünden hukuka aykırılık

tespit edilmiş demektir. Bu durumda istinaf mahkemesi tarafından

verilecek kararlar farklı olabilecek ve bu kararların tümünde ilk de-

rece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilecektir. İlk de-

rece mahkemesi kararı kaldırıldıktan sonra istinaf mahkemesi yaptığı

inceleme sonucunda eksik ya da yanlış bulduğu hususlarda yeni bir

karar verecektir.

92

Zira istinaf ile amaçlanan yargılama hatalarının dü-

sayılı 07.07.2017 tarihli kararında, ilk derece mahkemesince de belirtildiği üze-

re; avukatlık sözleşmesinde avukatın görevinin yargının kurucu unsuru olan ve

bağımsız savunmayı temsil eden yargısal bir faaliyet olduğu, avukatın, mal ve

hizmet piyasalarında faaliyet gösteren ve hizmet sunan “satıcı”, “sağlayıcı”, “gi-

rişimci” sıfatında bulunmadığı, yine sözleşmenin diğer tarafı olan “müvekkil” in,

Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3/1-k maddesindeki “tüketici” tanı-

mına uymadığı, sözleşmenin bir “tüketici işlemi” olarak kabulünün mümkün ol-

madığı, Avukatlık Kanunu’nda düzenlenmiş olan avukatlık sözleşmesinin, Türk

Borçlar Kanunu’nda düzenlenmiş olan vekâlet sözleşmesinden farklı ve ayrı bir

sözleşme türü olması ve bu sözleşmenin niteliği gereğince 6502 sayılı Tüketicinin

Korunması Hakkında Kanun kapsamında bulunduğu kabul edilemeyeceğinden,

mahkemece verilen görevsizlik kararında usûl ve esas yönünden yasaya aykırılık

bulunmadığından, davalıların istinaf başvurusunun esastan reddine karar veril-

miştir (Kazancı İçtihat Bilgi Bankası, 25.12.2017).

91

Özekes, Pekcanıtez Usûl, s. 2270.

92

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. HD. E.2017/363, K.2017/391 sayılı 12.04.2017

tarihli kararı şekildedir: “Davacının istinaf talebinin esastan kabulü ile; Mudanya

1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 27/12/2016 tarih., 203/92 Esas ve 2016/384 Ka-

rar sayılı kararının HMK’nın 353/1.b.2. maddesi gereği kaldırılmasına, aşağıdaki

şekilde yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına; 1-Davanın kabulü ile, Bur-

sa İli, Mudanya İlçesi, Ömerbey Mahallesi, 1453 ada, 1 parselde davalı Sevim G.