Previous Page  489 / 705 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 489 / 705 Next Page
Page Background

488

UCP 600 Açısından Bankaların Belgelerle Bağlı Olması Kuralı

arasında çıkar çatışmaları gündeme gelmektedir. Şöyle ki, sözleşmeye

konu malı belirtilen sürede ve kalitede elde etmek, bedelini de malın

mülkiyeti kendisine geçtiğinde ödemek isteyecek olan alıcının karşı-

sında, sattığı malın bedelinin kendisine ödeneceğinden emin olmak,

hatta malın mülkiyeti kendisinde iken bu karşılığı elde etmiş olmak

isteyecek bir satıcı bulunacaktır.

Uluslararası ticaretin gelişmesi sonucu sıkça gündeme gelen söz

konusu ilişkiler, küreselleşme olgusu ile birlikte son derece önem

kazanmış; neticede bu yapı içerisinde yer alan kişiler kendilerini ve

dolayısıyla uluslararası ticareti güvence altına alacak mekanizmalara

yönelmişlerdir. İşte, uluslararası ticarî satımlarda -ve buna benzer söz-

leşme ilişkilerinde- alıcı ve satıcı açısından mevcut bu riskler ve çıkar

çatışmaları, bankaların aracılığı ve garantisinin söz konusu olduğu,

akreditif

1

sistemi ile bertaraf edilmeye çalışılmış ve finansman açısın-

dan güvenli bir yol oluşturulmak istenmiştir.

2

Uluslararası ticaretin

3

finansmanında güven ortamına ihtiyaç du-

1

Akreditif çeşitli açılardan tasniflere tabi tutulmaktadır. Bunlardan birisi de “basit

(adî; belgesiz; nakit) akreditif-belgeli (vesikalı) akreditif” ayrımıdır. Basit akredi-

tif, akreditifin tarihî gelişimi içinde ilk olarak ortaya çıkmış olan, lehtarın banka-

dan ödeme talep edebilmesi için bankaya herhangi bir belge ibrazına gerek ol-

mayan akreditif türünü ifade etmektedir. Belgeli akreditifte ise, bankadan ödeme

talebinde bulunabilmek için malları temsil eden belgelerin ibrazı gerekmektedir.

Bununla beraber, günümüzde akreditif denildiğinde akla belgeli akreditif gel-

mektedir. Bu doğrultuda bkz. Vahit Doğan, Uluslararası Ticarette Ödeme Aracı

Olarak Akreditif, 2. Baskı, Ankara 2005, s. 48.

Buna paralel şekilde, örneğin İngilizce ve Almanca’da, “letter of credit” ve “akk-

reditiv” kavramları yanı sıra “documentary credit” ve “dokumenten akkreditiv”

ifadeleri de “akreditif”in karşılığı olarak kullanılmaktadır.

Bu çalışmada da, uygulamadaki durum dikkate alınarak, “belgeli akreditif” yeri-

ne yalnızca “akreditif” ifadesi kullanılacaktır.

2

Richard King, Gutteridge and Megrah’s Law of Bankers’ Commercial Credits, 8th

ed., Europa Publications, 2001, s. 1; Akın Ekici, “Akreditifte Lehtarın Dürüstlük

Kurallarına Aykırı Olarak (Fraud) Bedeli Talep Etmesi ve Bu Durumda Akre-

ditif Bedelini İştira (İskonto) Eden Bankanın Hukuki Durumu”, Prof. Dr. Hayri

Domaniç’e 80. Yaş Günü Armağanı, C. I, İstanbul 2001, 157-177, s.159.

3

Belirtmek gerekir ki, akreditif mekanizması hemen her zaman uluslararası nitelik

arz ediyor olsa da, aynı ülkedeki alıcı ve satıcı arasında kullanılmasında herhangi

bir engel bulunmamaktadır. Bu yönde bkz. Seza Reisoğlu, Türk Hukukunda ve

Bankacılık Uygulamasında Akreditif, Ankara 2009, s. 21;

Seza Reisoğlu, Akredi-

tif ile İlgili 600 Sayılı Kuralların Uygulanması ve Sorunlar – Konferans (26 Eylül

2014), Ankara 2015, s. 10; Arslan Kaya, Belgeli Akreditifte Lehdarın Hukukî Du-

rumu, İstanbul 1995, s. 9; Doğan, s. 27.