Previous Page  36 / 497 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 36 / 497 Next Page
Page Background

35

TBB Dergisi 2017 (özel sayı)

Ali İbrahim AKKUTAY

değildir.

44

Ayrıca pek çok devlet kadına özgü de olsa kendi iç huku-

kunda kapsamı geniş bir uluslararası insan hakları hukuku uygulama-

sını hayata geçirmek istememektedir. Batı tipi demokrasiyle yönetilen

devletlerdeyse kültürel farklılık, kadın haklarının etkin korunması ve

uygulanması bakımından ileri sürülebilecek bir mazeret değildir.

Feminist yaklaşım, uluslararası hukukun erkeğe ayrıcalıklı bir

uygulama alanı sunduğunu ileri sürmektedir. Bu açıdan söz konusu

düzenin uygulanmasına karşı çıkmakta ve yeniden değerlendirilme-

sini sağlamayı hedeflemektedir. Anılan hedef uluslararası hukuk ku-

rallarının oluşturulması süreci ön plana çıkarılarak eleştirilmektedir.

Buna göre pozitif uluslararası hukukun meydana getirilmesinde cinsi-

yetsiz (cinsiyet-nötr) bir yaklaşımın benimsendiği ileri sürülmektedir.

Münhasır ekonomik bölgenin hukuki statüsünü oluşturan kuralların

bu hususa ilişkin örnek olarak verildiği görülmektedir.

45

Bahsi geçen

eleştiriye katılmak mümkün değildir. Söz konusu eleştiri esasında fe-

minist yaklaşımın özü tam olarak kavranmadan yapılmaktadır. Şu ana

kadar yapılan açıklamalardan da anlaşılacağı üzere feminist yaklaşım,

uluslararası hukukun çoğu zaman getirdiği cinsiyetler arasındaki eşit-

liği koruyan hükümlerin kadını ikinci plana attığını da bir sav olarak

ortaya atmaktadır. Zira çalışmanın başından itibaren dile getirildiği

üzere feminist yaklaşım iki yönlü sonuç alabilmenin peşindedir. Erkek

karşısında eşit haklara sahip olunması konunun bir yönünü oluştu-

rurken, kadının kadın olmasından ileri gelen özelliklerinin değerlendi-

rilmesi de öbür yönünü oluşturmaktadır. Ayrıca münhasır ekonomik

bölge kavramına yönelik bir uluslararası hukuk kuralının örnek olarak

kullanılması abesle iştigaldir. Zira kadın hakları birey olmaktan ileri

gelir. Bireyin haklarını uluslararası hukukun içinde özel olarak insan

hakları hukuku korur. Bu sebeple insan hakları hukukuna ilişkin ol-

mayan, doğrudan devletlerin sahip olduğu haklara yönelik kurallarla

eleştiri getirmek anlaşılabilir değildir.

İlgili uluslararası antlaşmaların hükümlerinin ne şekilde uygu-

lanması gerektiğine yönelik, çok sayıda uluslararası örgüt ve uzman-

lık kuruluşunun karar ve uygulamaları bulunmaktadır. Ancak hem

44

Aaron Xavier Fellmeth, “Feminism and International Law: Theory, Methodo-

logy, and Substantive Reform”, Human Rights Quarterly, Vol. 22(3), 2000, s. 688.

45

Tesson, s. 655.