Previous Page  392 / 497 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 392 / 497 Next Page
Page Background

391

TBB Dergisi 2017 (özel sayı)

Berna YÜRÜT

dınlar muhalaa yoluyla boşanabilmek için iddet nafakası ve mehirden

vazgeçmek, para ya da başka mal vermek gibi ağır ekonomik şartları

yerine getirmek zorunda kalabiliyorlardı.

74

Kararname ile kadınlar

aile hukukuna ilişkin önemli kazanımlar elde etmiştir. Kadın hare-

ketinin hukuki açıdan en büyük başarısı kararnamenin çıkarılması-

dır. Ancak Hukuk-ı Aile Kararnamesinin ömrü uzun olmamış, 1919

yılında yürürlükten kaldırılmıştır. Bir başka görüşe göre, 1920 yılında

TBMM’de kabul edilen kanunla İstanbul’un işgal tarihi olan 1918’ten

itibaren çıkarılan hukuki düzenlemeler yok sayıldığından 1926 tarihli

Medeni Kanun’un kabulüne kadar yürürlükte kalmıştır.

75

D. Çalışma Hakkı

Kadınlar erkeğe bağımlı olmaktan kurtulabilmek, özgürlüklerini

elde edebilmek için en önemli meselenin kendi geçimlerini sağlamak

olduğunun farkına varmışlardır. Kadının çaresizliğinin en büyük se-

bebi ekonomik bağımsızlığının olmamasıdır.

76

Kurulan derneklerin

ve yayınlanan dergilerin çalışmaları kadınları meslek sahibi yapmak

üzerine yoğunlaşmıştır. Dernekler önceleri kadınlara özgü addedilen

iş kollarında çeşitli işyerleri açmış, kadınlara meslek kursları vermiş-

lerdir. Ancak erkeğe ait kabul edilen ilmi sahalarda çalışma taleplerini

gündeme getirmeleri uzun sürmemiştir. Kadınların eğitim seviyeleri

yükseldikçe yeteneklerine uygun alanlarda kadın-erkek bir arada ça-

lışmak için seslerini yükseltmişlerdir.

77

Osmanlı kadınları önceleri öğ-

74

Cin, Akyılmaz, s. 429.

75

Kayabaş, s. 102.

76

Bizde: ‘Birine varır bir lokma ekmek yerim’ sözü bir düstûr-ı mutlak gibidir.

Bunu her sınıf insan kabul etmişdir. Çünkü başka çare yok. Yaşamak ancak er-

keğin getireceği bir lokma ekmeğe küçük büyük herkes her kadın muhtaç, bugün

kocasından ben sana bakamam besleyemem sözünü işiden bir kadın ben kendimi

bakar beslerimmukabelesinde bulunamıyor. Zira elinde hiçbir kuvveti yok.” Aziz

Haydar, “Erkeklerin Hakimiyeti Kadınların Aczi”, Kadınlar Dünyası, 164-1. Sayı,

1 Ocak 1921, Akt: Demirdirek, s. 115.

77

“…Kadınlığa hürriyet vermek, onları erkeklerin çalıştıkları yolda çalıştırmak caiz

midir, deniyor. Düşünülmüyor ki çalışmak hususunda evamir-i diniye kadınları

istisna etmiyor, onlara da teşmil edilmiştir. Âlem-i hayatta, âlem-i medeniyet ve

mesaide kadınlığın gayet mühim mevkii vardır. Fikren, irfanen yükselmiş olan

kadınlık âlem-i hayatta ne Bedialar göstermektedir…” Kadınlar Dünyası, S. 19,

22 Nisan 1329(1913) Akt: Osmanağaoğlu, s. 72; “Mutlaka kadın da çalışmalıdır…

bir aileyi yalnız erkek beslerse ayıbdır. Böyle ailelerde saadet payidar olamaz…

madem ki kadın erkeğin refk-i hayatıdır o halde refik-i mesaisi de olması lazım

gelmez mi?” Meliha Cenan, Fatih, “Kadının Hayat ve Mesai-i Umumiyeye İştirakı