Background Image
Previous Page  64 / 521 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 64 / 521 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2011 (96)

Sançar Sefer SÜER

63

Yukarıda belirtilen catch-all partileşme sürecini tüm partiler tam

olarak izlemese de, Kirchheimer, bir partinin başarısının, diğerlerini

de taklit etmeye yönelteceği ve tüm Batı Avrupa parti sisteminin dö-

nüşeceği kanısındadır

41

.

B. Kirchheimer’in Görüşlerinin Tasnifi

Kirchheimer’in catch-all partilere doğru dönüşüm sürecine olum-

suz gözle baktığı eserinin genelinden anlaşılmaktadır. Bu endişe, ço-

ğulcu demokrasinin, söz konusu dönüşümden zarar göreceği düşün-

cesinden kaynaklanmaktadır. Esasen, Kirchheimer’in eserlerindeki

temel meseleyi, demokrasinin özünün çoğulculuk mu oydaşma mı ol-

duğu sorusunun oluşturduğu ifade edilmiş, onun, birlik ve oydaşma

yönünde bir zorlamanın, toplumun sınıfsal yapısının tam olarak temsil

edilmemesine yol açacağı, toplumsal ve siyasi çoğulculuğun demok-

rasinin temel gerekliliğini oluşturduğu fikrinde olduğu belirtilmiştir.

Çoğulculuğun yozlaşması, demokrasinin yozlaşmasıdır. Bunun da üç

temel göstergesi vardır:

siyasi amaçlarla yasal vasıtaların kullanılması-si­

yasi adalet

, bunun neticesinde kuvvetler ayrımının ortadan kalkması ve

kuvvetlerin kartelleşmesiyle siyasi muhaliflerin dışlanması,

siyasi seçe­

nek ve muhalefetin kaybolması

, bunun da sonucunda, vatandaşın devlete

yabancılaşması, ortak bir amaç paylaşmamaları, halkın temsil edilme-

mesi,

siyasi düzeyde toplumun temsil edilmemesi

42

.

Catch-all partilere ilişkin görüşlerin tasnif ve değerlendirilmesin-

de, öğretide, örgütsel, ideolojik ve seçmen tabanı bakımından çeşitli

ölçütler geliştirilmiştir.

Örgütsel bakımdan, parti üyelerinin rolünün azalması ön plana

çıkmakta olup, bu konu çok yönlü olarak ele alınmaktadır. Bu kap-

samda, partilerin üye sayısındaki durgunluk, parti üyelerinin top-

lumsal profilleri bakımından daha dengeli bir dağılım, parti gelirleri

arasında üye aidatlarının öneminin azalması değerlendirilmektedir.

Ayrıca, parti üyelerinin, seçmen kitlesi ve parti liderliği arasındaki

aracılık rolü ve parti liderliğinin seçimindeki etkisi azalmaktadır. Par-

ti liderleri de, ideolojik eğilimleri veya sınıfsal kökenlerinden ziyade,

teknik ve idari becerileri nedeniyle bulundukları noktaya gelmektedir.

41

WOLINETZ, s.145.

42

KROUWEL, 1998, s.36.