Background Image
Previous Page  140 / 465 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 140 / 465 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2011 (97)

Şebnem NEBİOĞLU ÖNER

139

Paylaşmalı mal ayrılığı rejimine ilişkin olarak TMK 254. maddede,

evliliğin iptal veya boşanma kararıyla sona erdirilmesi halinde, ailenin

ortak kullanımına özgülenmiş ve eşler arasında eşit olarak paylaşma

konusu olan konutta kalmaya ve ev eşyasını kullanmaya hangisinin

devam edeceği konusunda eşlerin anlaşabilecekleri, konutta kalma

hakkını elde eden eşin, bu hakkın tapu kütüğüne şerh edilmesini iste-

yebileceği, eşlerin aile konutunda kimin kalmaya ve ev eşyasını kimin

kullanmaya devam edeceği konusunda anlaşamamaları halinde, hak-

kaniyet gerektiriyorsa hâkimin, olayın özelliklerini, eşlerin ekonomik

ve sosyal durumlarını ve varsa çocukların menfaatlerini göz önünde

bulundurarak bu hakka hangisinin sahip olacağına iptal veya boşan-

ma kararıyla birlikte resen karar vereceği; bu kararda kalma ve kullan-

ma süresinin belirlenerek tapu kütüğüne şerhi için tapu memurluğuna

bildirileceği, aksine karar verilmedikçe hakkın belirlenen sürenin biti-

minde kendiliğinden sona erip, süre sona ermeden yararlanan tarafın

durumunda değişiklik olması halinde, diğer tarafın kararın gözden

geçirilmesini isteyebileceği, eşlerin konutta kira ile oturmaları halinde

ise, hâkimin gerektiğinde konutta kiracı sıfatı taşımayan eşin kalması-

na karar verebileceği ve bu durumda, kiralayanın sözleşmeden doğan

haklarını güvenceye almak için gerekli düzenleme yapılmasına iptal

veya boşanma kararıyla birlikte resen karar verileceği düzenlenmiştir.

TMK 194/IV. fıkra hükmü ise İsviçre Medeni Kanunu’nda yer al-

mayan bir düzenleme olup, hükümde kiracı olmayan eşe, kiralayana

yapacağı tek taraflı bildirimle, kira sözleşmesine katılma hakkı tanın-

mış ve bildirimde bulunan eşin diğer eşle müteselsilen sorumlu olaca-

ğı belirtilmiştir

78

.

Ancak, ZGB 121. maddenin karşılığının Türk hukukunda da yer

alması gerektiği görüşünde olan yazarlarca, bu iki düzenleme, ülke-

mizin sosyal yapısı içinde olması gerekeni sağlamaktan uzak olduk-

ları belirtilerek eleştirilmekte, ayrıca paylaşmalı mal ayrılığı rejimin-

78

Yargıtay da

“Davacının dayandığı 15.10.2000 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli kira söz-

leşmesinde kiracı Ş. M. A. olup, Ş. A. kiracı değildir. Davalı Ş. Medeni Kanun’un 194/4.

maddesi uyarınca kiralayana ihtar gönderip konutu eşi ile birlikte kullandıklarını aile ko-

nutu olduğunu bildirmediğinden kira sözleşmesinin tarafı olmamıştır. Kira sözleşmesinin

tarafı olmayan Ş. hakkındaki davanın reddine karar verilmesi gerekirken tahliyesine karar

verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir.”

şeklindeki kararında

bu imkâna işaret etmiştir. Y.6.H.D., 19.11.2009 tarih, 2009/6464 E., 2009/10160 K.

sayılı karar için bkz. Kazancı İçtihat ve Mevzuat Bankası.