

6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’na Göre Kefalet Sözleşmesinde Kefilin Sorumluluğunun...
158
şüncesidir.
5
Halen yürürlükte olan BK md. 484’de yer alan
“kefilin mes’ul
olacağı muayyen miktar”
ifadesinin de, kefilin sorumlu olduğu azami
miktarın kefalet sözleşmesinde gösterilmesi gerektiği hususunu işaret
ettiği doktrin tarafından kabul görmektedir.
6
Bununla birlikte Borçlar
Kanunu’nun 484. ve 490. maddelerindeki hükümler karşısında kefalet
senedinde belirtilen azami miktarın aşılıp aşılamayacağı tartışılabilir.
Doktrinde çoğunlukla benimsenen görüşe göre,
7
kefilin sorumluluğu
kefalet sözleşmesinde belirtilen azami miktar oranında kabul edilme-
lidir. Bir başka ifade ile, asıl borcun yanı sıra gecikme faizi, mahkeme
masrafları gibi başka borçların toplamının kefalet sözleşmesinde belir-
tilen kefilin sorumlu olduğu azami miktarı geçmemesi gerekmektedir.
01.07.2012 tarihinde yürürlüğe girecek olan Türk Borçlar Ka-
nunu’nun 583. maddesinde kefilin azami sorumluluğunun açıkça
5
“Borçlar Kanunu, kefaleti 483. ve ardından gelen maddelerinde ayrıntılı bir biçimde
düzenlemiş; bir çok sözleşme türüne ilişkin düzenlemelerinden farklı olarak, 484. maddede,
kefalet sözleşmesinin geçerliliğini yazılı olma koşuluna bağlamış; biçime ilişkin bu koşula
içerik yönünden başka bir koşul daha eklemiş; sözleşmenin geçerli olabilmesi için kefilin
sorumlu olacağı miktarın sözleşmede açıkça gösterilmesini zorunlu saymıştır…
Kefalet sözleşmesi yönünden, geçerliliğin, şekle ilişkin koşula ek olarak, içerikle ilgili
başka bir koşula daha (kefilin sorumlu olacağı miktarın açıkça gösterilmesi koşuluna)
bağlamasındaki amacın; kendisine ait olmayan bir borç için sorumluluk altına giren, hatta,
müteselsil kefaletin söz konusu olduğu durumlarda asıl borçludan bağımsız olarak tek
başına doğrudan doğruya takip edilebilmesi bile olanaklı bulunan kefili, mümkün mertebe
korumak olduğu da kuşkusuzdur”
Yargıtay H.G.K. 15.12.2004 tarih 2004/3-761 E.,
2004/708 K. sayılı kararı (Meşe İçtihat Programı).
6
Hatemi, s. 119; Hüseyin Hatemi/ Rona Serozan/ Abdülkadir Arpacı,
Borçlar
Hukuku Özel Bölüm
, Filiz Kitabevi
,
İstanbul, 1992, s. 524; Gümüş, s. 558; Seza
Reisoğlu,
Türk Hukukunda ve Bankacılık Uygulamasında Kefalet
, Ayyıldız Matbaası,
Ankara, 1992, s. 52; Yavuz, s. 600; Seza Reisoğlu,
“Kefalet Kavramı ve Muteberlik
Şartları”
,
AÜHFD
, C.19, S.1-4, s. 383 v.d.; Sücüllü, s. 116; Necip Bilge,
Borçlar
Hukuku Özel Borç Münasebetleri
, Banka ve Ticaret Hukuku Araştırma Enstitüsü,
Ankara, 1971, s. 381; Necip Bilge,
“Kefilin Mesuliyetinin Şümulü”
,
AÜHFD
, C. 13,
S. 1-2, 1956, s. 91-92, Hüseyin Murat Develioğlu,
Kefalet Sözleşmesini Düzenleyen
Hükümler Işığında Bağımsız Garanti Sözleşmeleri
, Vedat Kitapçılık, İstanbul, 2009, s.
301,
“Davacı, davalı ile kiracılar arasında düzenlenen kira sözleşmesinde kefil olarak imza
atmıştır. Bu kefalet Borçlar Kanunu 483. maddesinde belirtilen adi kefalet niteliğindedir.
Aynı kanunun 484. maddesine göre de kefaletin geçerli olabilmesi için yazılı olması ve
belli bir miktarı içermesi şarttır. Kanun maddesine aykırı olarak şekilde verilen taahhütler
hukuken geçersizdir. Davacı-karsı davalı kefil, miktarı önceden belli olmayan hor kullanım
zararından sorumlu tutulamaz.”
Yargıtay 13. H.D. 09.05.2002 tarih 2002/3679 Esas
2002/5360 Karar sayılı kararı (Meşe İçtihat Programı).
7
Bilge,
Borçlar Hukuku
, s. 381, Bilge,
Kefilin Mesuliyetinin Şümulü
, s. 145; Hatemi/
Serozan/ Arpacı, s. 533; Özen, s. 108; Karatay, s. 630; Şahan, s. 36; Gümüş, s. 594;
Haluk Tandoğan,
Borçlar Hukuku Özel Borç İlişkileri
, C.II, İstanbul, 1987, s. 779-780;
Zevkliler/ Gökyayla, s. 551.