

TBB Dergisi 2011 (97)
Yargıtay Kararları
387
7 günlük Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup
anlatıldı”
şeklinde olduğu, hükmün sanığın mahkemede bildirdiği ad-
rese 28.08.2009 günü tebliğe çıkarıldığı, adreste N.U.’nun oturduğu ve
sanığın tanınmadığının belirtilmesi üzerine yeni adresini bildirmeyen
sanığın mahkemeye bildirdiği adrese 7201 sayılı Tebligat Yasasının 35.
maddesine göre 17.11.2009 tarihinde tebligat yapıldığı, hakkındaki ce-
zasının infazı için yakalanan sanığın hükümden sonra tayin ettiği mü-
dafiin, hükmü 12.07.2010 tarihinde temyiz ettiği, eski hale getirme ve
infazın durdurulması isteminde bulunduğu anlaşılmaktadır.
2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 40/2. fıkrasında:
“
Devlet, işlemlerinde, ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve mercilere başvu-
racağını ve sürelerini belirtmek zorundadır”
hükmüne yer verilmiş,
Bu düzenlemeye paralel olarak 5271 sayılı CYY’nın;
34/2. maddesinde: “
Kararlarda, başvurulabilecek kanun yolu, süresi,
mercii ve şekilleri belirtilir
”,
231/2. maddesinde; “
Hazır bulunan sanığa ayrıca başvurabileceği ka-
nun yolları, mercii ve süresi bildirilir
”,
232/6. maddesinde ise; “
Hüküm fıkrasında, 223 üncü maddeye göre
verilen kararın ne olduğunun, uygulanan kanun maddelerinin, verilen ceza
miktarının, kanun yollarına başvurma ve tazminat isteme olanağının bulu-
nup bulunmadığının, başvuru olanağı varsa süresi ve merciinin tereddüte yer
vermeyecek şekilde açıkça gösterilmesi gerekir
” şeklinde emredici düzenle-
meler yer almıştır.
Gerek yüze karşı, gerekse yoklukta verilen hüküm ve kararlarda
başvurulacak yasa yolunun süresinin, başvuru yapılacak merci ile baş-
vuru şeklinin hiçbir duraksamaya yer vermeyecek biçimde açıkça be-
lirtilmesi zorunludur.
5271 sayılı CYY’nın 40. maddesinin 1. fıkrasında kusuru olmaksı-
zın bir süreyi geçirmiş olan kişinin, eski hale getirme isteminde bulu-
nabileceği, 2. fıkrasında ise yasa yoluna başvuru hakkının kendisine
bildirilmemesi halinde kişinin kusursuz sayılacağı açıkça belirtilmiştir.
Buna göre, anılan hükümlerden, hak sahibi olanlar bakımından
hüküm ve kararlarda yasa yolu bildiriminin; yasa yolu, mercii, şekli ve
süresini de kapsayacak şekilde açıkça anlaşılabilir ve her türlü yanıl-