Background Image
Previous Page  389 / 465 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 389 / 465 Next Page
Page Background

Yargıtay Kararları

388

tıcı ifadeden uzak olması gerektiği hiçbir kuşkuya yer bırakmaksızın

ortaya çıkmaktadır.

Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde;

Yerel mahkeme tarafından yapılan yasa yolu bildirimi, süre ve

şekil yönünden eksik olup, başvuru şekli hiç gösterilmemiş, süre ise

yokluğunda karar verilen sanık açısından eksik ve yanılgıya yol aça-

cak bir biçimde “…

7 günlük Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere…”

şeklinde belirtilmiştir. Hazır bulunmayanlar için yasa yoluna başvuru

süresi

“tebliğ”

ile başladığından, sürenin başlangıcının gösterilmemesi,

yanılgıya yol açacak niteliktedir.

CYY’nın 40. maddesinin 1. fıkrasındaki, kusuru olmaksızın bir sü-

reyi geçirmiş olan kişinin, eski hale getirme isteminde bulunabileceği

ve 2. fıkrasındaki yasa yoluna başvuru hakkının kendisine bildirilme-

mesi halinde, kişinin kusursuz sayılacağı hükümleri karşısında, somut

olayda, başvuru süresi ve şeklinin gösterilmemiş olmasının açıklanan

yasal düzenlemelere açıkça aykırılık oluşturduğu ve eski hale getirme

isteminde bulunma koşullarının varlığını koruduğu görülmektedir.

Bu nedenle, sanık müdafii tarafından verilen 12.07.2010 havale ta-

rihli, eski hale getirme talebini de içeren dilekçenin öğrenme üzerine

süresinde verilen temyiz dilekçesi olarak kabulü ile temyiz incelemesi

yapılmasında zorunluluk bulunmaktadır.

Özel Dairenin temyizin reddi kararının kaldırılarak, dosyanın

temyiz incelemesi yapılmak üzere Özel Daireye gönderilmesine ka-

rar verildiği nazara alındığında, sanığa 7201 sayılı Tebligat Yasasının

35. maddesi uyarınca yapılan tebligatın geçersiz olduğu hususundaki

itiraz nedeninin, bu aşamada değerlendirilmesinde hukuki bir yarar

bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.

Bu itibarla, Yargıtay C.Başsavcılığı itirazının kabulü ile Özel Da-

irenin temyizin reddi kararının kaldırılarak, dosyanın temyiz incele-

mesi yapılmak üzere Özel Daireye gönderilmesine karar verilmelidir.

Öte yandan, Özel Dairenin temyizin reddi kararının kaldırılarak,

dosyanın temyiz incelemesi yapılmak üzere Özel Daireye gönderilme-

sine karar verilmiş olması nedeniyle, sanığın cezasının infazının dur-

durulmasına ve bir başka suçtan hükümlü veya tutuklu bulunmadığı

takdirde tahliyesine de karar verilmesi gerekmektedir.