Background Image
Previous Page  419 / 465 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 419 / 465 Next Page
Page Background

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararları

418

50. Başvurucu, soruşturmaya maruz kaldığından ve görüşlerini ifade

ettiği için kovuşturma ile tehdit edildiğinden dolayı, Sözleşme’nin

34’üncü maddesi kapsamında mağdur niteliği taşıdığını iddia et-

miştir. Bu görüşlerini ifade ettiği için 301’inci maddenin ve Türk

Ceza Kanunu’nun diğer hükümlerinin doğrudan etkide bulunma-

sı riski altında olduğunu ileri sürmüştür.

51. Mahkeme, Hükümetin başvurucunun mağdur statüsüne ilişkin

itirazı ile başvurucunun 10’uncu madde kapsamındaki ifade öz-

gürlüğü hakkına bir müdahalenin bulunup bulunmadığı sorunu-

nun incelenmesi arasında ayrılamaz bir bağlantı olduğu fikrin-

dedir. Bu nedenle Mahkeme, bu sorunu esasla birlikte ele alarak,

Sözleşme’nin 10’uncu maddesi kapsamında inceleyecektir. (Bkz.

yukarıdaki

Dink

, § 100).

52. Mahkeme, başvurunun Sözleşme’nin 35 § 3 anlamında açıkça te-

melden yoksun olmadığını veya diğer başkaca sebeplerle kabul

edilemez olmadığını kaydeder. Bu nedenle kabuledilebilirlik dek-

lare edilmelidir.

II. SÖZLEŞMENİN 10’UNCU MADDESİNİN İHLALİ İDDİASI

53. Başvurucu, Türk Ceza Kanunu’nun 301’inci maddesinin varlığı-

nın ifade özgürlüğüne müdahale oluşturduğundan şikâyetçidir.

Başvurucu, bu hüküm kapsamında, Ermeni meselesi hakkında

bilimsel araştırmalarından dolayı potansiyel olarak soruşturma

açılabilecek olmasının, kendisinde büyük strese, endişeye ve so-

ruşturma korkusuna neden olduğunu ve Sözleşme’nin aşağıda

ifade edilen 10’uncu maddesi kapsamındaki haklarını doğrudan

ve devam eden bir şekilde ihlal ettiğini savunmaktadır:

“1. Herkes ifade özgürlüğü hakkına sahiptir. Bu hak kamu makamları-

nın müdahalesi olmaksızın ve ulusal sınırlarla kısıtlanmaksızın, bir

görüşe sahip olma, haber ve düşünceleri elde etme ve bunları ulaş-

tırma özgürlüğünü de içerir. Bu madde Devletin radyo yayıncılığını,

televizyon ve sinema işletmeciliğini izne bağlamasına engel değildir.

2. Bu özgürlükleri kullanırken ödev ve sorumluluk içinde hareket edil-

mesi gerektiğinden, ulusal güvenlik, ülke bütünlüğü veya kamu

güvenliği, suçun veya düzensizliğin önlenmesi (…) amacıyla, de-

mokratik bir toplumda gerekli bulunan ve hukukun öngördüğü for-

malitelere, şartlara, yasaklara ve yaptırımlara tabi tutulabilir.