Background Image
Previous Page  43 / 465 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 43 / 465 Next Page
Page Background

Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na Göre Yetki Sözleşmesi

42

olacaktır. Bu nedenle Kanunda değişiklik yapılarak, mahkemenin bu

durumda yetkisizliğini re’sen dikkate alacağının belirtilmesi, kanun-

la ulaşılmak istenen koruma amacına daha uygun olacaktır. Nitekim

aynı amaçla yetki sözleşmesiyle ilgili kurallarda kısıtlamalar getirilen

Alman hukukunda, mahkeme re’sen, kendi yetkisinin sözleşme ile ku-

rulup kurulmadığını veya kaldırılıp kaldırılmadığını kontrol etmekte-

dir. Davalının yokluğu halinde de bu kural aynen geçerlidir. Davalının

itiraz etmeden esasa girmesi halinde, yetkinin varlığı ZPO 39. mad-

deden çıkarılmaktadır; fakat mahkeme, ancak ZPO 504. maddedeki

uyarıyı yaptıktan sonra yetkili hale gelebilecektir. ZPO 504. maddeye

göre, mahkeme yetkisiz ise davanın esasına girmeden önce yetki itira-

zında bulunmamanın sonuçlarını davalıya hatırlatır

130

.

Nitekim Alangoya da Alman hukukundaki düzenlemeye işaret

ederek itiraz etmeden yargılamaya devam eden tarafa (özellikle tacir

ve kamu tüzel kişisi dışındakiler için) bir hatırlatma yapılması yolu

üzerinde düşünmek gerektiğini belirtmiştir

131

.

Yetki sözleşmesi tarafları bağladığı gibi onların cüzi ve külli halef-

lerini de bağlar

132

. Ancak sözleşme açıkça veya anlaşılabilir bir şekilde

asıl taraflarla sınırlı tutulabilir

133

. Sözleşmenin taraflarının veya selef-

lerinin yetki sözleşmesi yapma ehliyeti olması gerekirken, sözleşme-

nin haleflerinin ise yetki sözleşmesi yapma ehliyetinin olması gerek-

mez

134

. Bir başka ifadeyle yetki sözleşmesinde tarafların halefleri, tacir

veya kamu tüzel kişisi olmasa bile geçerli olarak yapılmış sözleşmeyle

bağlıdırlar. Aksi yönde bir değerlendirme (selefin genel hukukî hali-

ne girme ve dolayısıyla hukukî ilişkiye taraf olma şeklindeki) hukukî

temsilci olgusuna uygun düşmez ve geçerli bir şekilde yapılan yetki

sözleşmesinin, söz konusu maddî hakkın devri ile ortadan kaldırıl-

130

Stein/Jonas, s.695; Rosenberg/Schwab/Gottwald, s.186.

131

Alangoya, HMK Değerlendirme, s.39.

132

Kuru, C:I, s.574; Kuru/Arslan/Yılmaz, s.161; Stein/Jonas, s.688.

“… sigortalı ta-

rafından zarar sorumlusuna karşı tazminat davasının hangi yer mahkemesinde açılması

gerekiyor ise, halefiyet ilkesi gereğince sigortacının da rücu davasını aynı yer mahkeme-

sinde açması gerekmektedir. Bu ilke uyarınca, şayet sigortalı ile zarar sorumlusu arasında

HUMK ‘nun 22. maddesi uyarınca bir yetki sözleşmesi mevcutsa, sigortacının bu anlaş-

mada yetkili kılınan mahkemede rücu davasını açması mümkündür.”

Yargıtay 11.HD.,

2004/13419 E., 2005/10817 K., 10/11/2005 T., Hukuk Türk Mevzuat ve İçtihat

Veritabanı İstanbul Barosu Bilgi Bankası, erişim: 16.08.2011.

133

Stein/Jonas, s.688.

134

Thomas/Putzo, s.74.