

Hukuksal Romantizm
82
HUKUKSAL ROMANTİZM
Hukuk, haklar ve adaletle olan bağı nedeniyle kendi başına say-
gınlık uyandıran bir kavramdır. Hukukun mevzuattan ayrıştırılarak
adalet ve haklarla tanımlanması ona yüklenen ideayı belirli bir inanca
dönüştürür. Özellikle konulmuş hukukun adalete özgülendiğinin ve
adalet arayışının aracı olduğunun ileri sürülmesi ile hukuk romantik
bir tema haline gelir.
Ancak hukukun varoluşu üzerinden yapılan tarihsel-
süreçsel bir okumayla hukuka yüklenen anlamın genel olarak mitle karışık bir
fetişleşmeye daha ileri giderek ütopyaya karşılık geldiği görülür.
19
Hukuk de-
nen nesnel yapının toplumsal güçlere atfedilen etki-tepki, çıkar-yarar
gibi etkenlere bağlı olarak varlık kazanarak tarihsel-siyasal-hukuksal
gerçekliğe dönüştüğü ileri sürülebilir.
Hukuksal romantizm, soyut haklar ve adalet imgesiyle tanımlanan, üto-
pik hale getirilmiş soyut hukukun sahip olduğu aşkın ve üstün soyut hukuksal
değerler söyleminin öne çıkarılması ile hukukun nesnelliğinden ya da gerçekli-
ğinden koparılması olarak tanımlanabilir.
20
Hukuk ile romantik söylemin bir-
leştiği nokta özgürlük, eşitlik, vicdan, güvenlik, demokratik meşruiyet, ortak
iyi, tarafsızlık ve bağımsızlık, hukuk devleti ve hukukun üstünlüğü gibi soyut
insani ve hukuksal değerlerin hukuksal-siyasal-söylemsel coşkunluk taşıyan
öznellikleri ile somut siyasal-toplumsal gerçeklikler arasındaki gerilimdir.
21
Hukuksal kurum ve kavramların yüceltilmesine ve dokunulmaz
kılınmasına, kısacası sosyal ve siyasal körleşmeye bu soyut romantik
söylem yol açar. Burada romantizmin
“gerici”
bir yapıyı ortaya çıkar-
dığından söz edilebilir.
Hukuksal romantizme yüklenebilecek bir diğer özellik, romantiz-
min içinde bulunan muhalefet ruhuna ilişkindir. Romantik söylemin
bünyesinde bulunan negatif itiraz yükü eleştirel bir yaklaşım ortaya
koyarak somut egemen yapının ve söylemin gerçekliğine karşı özgür-
lükçü bir bakış açısı geliştirir. Böylece sınıfsal, oligarşik, sömürgeci,
dokunulmaz ve baskıcı hale gelen egemen gerçekliğin insanlıkdışılığı
19
Mustafa Kutlu; Hukukun Arkeolojisi, Suç ve Ceza Dergisi, Sayı: 2009/1, s.147 vd.
20
Doğan Özlem; Hukuk Devletini Sosyal Devlet İçinde Düşünmek, Doğu Batı
Dergisi, Sayı: 13, 2000-01, s.15.
21
Doğu Blokuna ilişkin farklı bir perdeleme işlevi için bkz.; Klaus Adomeit; Hukuk
ve Devlet Felsefesi, Antik Yunan Düşünürlerinin Devlet Hakkındaki Görüşleri,
Filiz Kitabevi, Çev. Halil Akkanat, İstanbul 2004, s.46.