

TBB Dergisi 2012 (98)
İpek ÖZBEK SÖNMEZ
285
gerekli olmuştur. Dolayısıyla, antik dönemden itibaren kentler, dü-
zen içerisinde gelişme göstermiş ve bu düzen esasen çeşitli hukuk
kuralları ve adalet ilkeleri üzerinden gerçekleştirilmiştir. Lakin ada-
letin belirleyicileri, sürekli değişim içinde ki ekonomik ve siyasal
düşünceler ile ilişkili olan felsefi ve siyasal yaklaşımlardır. Örneğin,
“…… kapitalizm yandaşları, mülkiyeti; özgürlük ve demokrasinin kaynağı
olarak ele alırlarken, toplumcu akımlar, hakçasına paylaşılmayan varsıllı�
ğın, özgürlüğün en büyük düşmanı olduğunu ileri sürmüşlerdir”
1
. Ayrıca
radikal olarak birbirinden farklı sosyo-ekolojik durumlar, neyin adil
olduğu ya da olmadığı konusunda farklı yaklaşımlar içerirler. Bu ne-
denle, adalet duygusunun coğrafi ve tarihsel olarak oluşturulduğu-
nu bilmek gereklidir
2
.
Sosyal ve ekonomik tercihler ile siyasi düşünceler çerçevesinde,
mekânı şekillendiren, kent planlama disiplini çerçevesinde ise tarihin
farklı dönemlerinde, farklı yaklaşımlarla adil kentsel gelişme koşulla-
rının sağlaması amacıyla, politikalar, stratejiler ve planlama kararları
geliştirilmeye çalışılmıştır. Ancak yukarıda da belirtildiği üzere, adil
kent planlama sistemi ve buna bağlı olarak yasalar ve uygulamalar,
değişen sosyo-ekonomik ve siyasi düşünceler çerçevesinde belirlen-
miştir. Bu nedenle, bu çalışma da; farklı kent planlama yaklaşımları
çerçevesinde kentte sağlanmaya çalışılan adaletin içeriği tartışılacak-
tır. Çünkü farklı dönemlerde, farklı planlama yaklaşımları çerçevesin-
de, kentsel adalete ilişkin olarak farklı anlayışlar benimsenmiştir. Bu
tartışmalar çerçevesinde bu çalışmada, özellikle 20. yy’ın son çeyreğin-
de planlama pratiğindeki değişimlere neden sosyal, ekonomik ve poli-
tik koşullar kısaca tartışılarak, planlama yaklaşımlarındaki değişimleri
yaratan koşullar ortaya konmaya çalışılacaktır. Ayrıca, söz konusu de-
ğişimler sonucunda yerel, ulusal ve evrensel ölçeklerde ortaya çıkan
tepki mekanizmaları-toplumsal hareketler ve güçler değerlendirilecek
ve son bölümde kentsel adalet sorununa, insan hakları çerçevesinden
bakılması gerektiği vurgulanarak,
“kent hakkı”
arayışlarının kent plan-
lama açısından önemi vurgulanacaktır.
1
Dinç, Güney, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Malvarlığı Hakları, Türkiye
Barolar Birliği Yayını, Ankara,2007, .2,s.2
2
Harvey, David, Justice Nature and the Geography of Difference, Blackwell, Ox-
ford, 1996, s.6