Background Image
Previous Page  358 / 529 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 358 / 529 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2012 (98)

Erkan ŞENSES

357

Her insan kendi yaşamına son vermek imkanına sahipse de, mağ-

durun isteği üzerine bir kimseyi öldüren kişinin fiili Türk hukukuna

göre hukuka aykırıdır

42

. Zira ilgili rızanın konusu olan yaşam hakkı

konusunda mutlak tasarruf yetkisine sahip değildir. Konuyla ilgili Av-

rupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin önüne gelen bir davada,

43

ölümcül

bir hastalıktan ölmek üzere olan bir hasta, Savcılığa başvurarak gide-

rek dayanılmaz acıları ve insana yakışmayacak durumu yüzünden

intihar etmek istediğini ancak kendi başına intihar edemediğini, koca-

sının kendisine yardım edebileceğini söyleyerek Savcılıktan kocasıy-

la ilgili kovuşturma yapılmayacağı taahhüdü istemiştir. Savcılığın ret

yanıtı ile yaptığı itirazlardan da sonuç alamayan hasta Avrupa İnsan

Hakları Mahkemesi’ ne başvurarak Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’

nin 2 nci maddesinde koruma altına alınan yaşam hakkına dayanarak,

yaşayıp yaşamamayı seçmenin kişiye ait olduğunu ve ölme hakkının

yaşama hakkının doğal bir sonucu olduğunu ve korunması gerektiğini

ileri sürmüştür. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi konuyla ilgili ver-

diği kararda, Sözleşme’nin lafzi yorumunun, tam tersi bir hakkı, yani

ölme hakkını verdiği şekilde yorumlanamayacağını, bu çerçevede de

yaşama hakkının kişiye yaşamak yerine ölmeyi seçme anlamında bir

irade özgürlüğü hakkı da tanımayacağını belirterek olayda bir insan

hakkı ihlali olmadığını tespit etmiştir.

Ceza Muhakemesi Kanunu’nun

‘Diğer kişilerin beden muayenesi ve

vücuttan örnek alınması’

başlıklı m. 76 hükmüne göre; bir suça ilişkin

delil elde etmek amacıyla, mağdurun vücudu üzerinde dış veya iç be-

den muayenesi yapılabilmesine veya vücudundan kan veya benzeri

biyolojik örneklerle saç, tükürük, tırnak gibi örnekler alınabilmesine;

sağlığını tehlikeye düşürmemek ve cerrahî bir müdahalede bulunma-

mak koşuluyla; Cumhuriyet savcısının istemiyle ya da re’sen hâkim

veya mahkeme, gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde Cumhuriyet

savcısı tarafından karar verilebilir. Bu maddeye aykırı bir şekilde ör-

nek alan kamu görevlisi suç işlemiş olur. Bununla beraber aynı mad-

lımlı 3. Ulusal Tıp Etiği Kongresi Kongre Kitabı, Cilt 2, Bursa 2003, s. 844-849; ay-

dınlatılmış onamın istisnaları hakkında bkz. Feridun, Yenisey, ‘Tedavi Açısından

İlgilinin Rızası’ başlıklı tebliğ, Tıp Ceza Hukukunun Güncel Sorunları, Ankara

2008, s. 873 vd.

42

Yenisey, s. 869.

43

Bkz.

http://ihami.anadolu.edu.tr/aihmgoster.asp?id=3024,

(Erişim Tari-

hi:06.12.2010), Başvuru No: 2346/02, Pretty/Birleşik Krallık.