Background Image
Previous Page  354 / 529 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 354 / 529 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2012 (98)

Erkan ŞENSES

353

Kanunu

27

’na göre haciz işlemi yapan bir icra memurunun, bir suçu ih-

bar eden kişinin (TCK m. 279, 280), soruşturulması ve kovuşturulması

şikayete bağlı suçlarda şikayet hakkını kullanan şikayetçinin (TCK m.

73), Ceza Muhakemesi Kanunu m. 90/1’e göre yakalama işlemi yapan

bir kimsenin, savunmasını yapan bir müdafiin (TCK m. 128, CMK m.

149 vd.) bu işlemleri usulüne uygun yapmış olmasından dolayı ceza-

landırılması söz konusu olamaz

28

. Böyle bir durumda fail hakkında

Ceza Muhakemesi Kanunu m. 223/2-d hükmü gereği beraat kararı ve-

rilmesini gerektirir hal yaratır.

bb. Meşru Savunma

Türk Ceza Kanunu m. 25/1 hükmü meşru savunmayı tanımlamış-

tır

29

. Buna göre, gerek kendisine ve gerek başkasına ait bir hakka yö-

nelmiş, gerçekleşen, gerçekleşmesi veya tekrarı muhakkak olan haksız

bir saldırıyı o anda hal ve koşullara göre saldırı ile orantılı biçimde

defetmek zorunluluğu ile işlenen fiiller, meşru savunmanın koruma-

sından yararlanır

30

. Tanımdan da anlaşıldığı üzere meşru savunmanın

koşulları, ortada haksız bir saldırı bulunması ve bu saldırıya karşı sa-

vunma yapmanın zorunlu olmasıdır

31

. Saldırıya karşı yapılan savun-

mamaktadır. Ceza hukukuna ilişkin olmayan diğer yazılı hukuk kuralları da, bu

hukuka aykırılığı ortadan kaldıran nedenin kapsamındadır; Hakeri, s. 225 vd.

27

09.06.1932 Gün ve 2004 sayılı Kanun (RG 19.06.1932, No. 2128).

28

Öztürk/Erdem, 2008, s. 191.

29

Kimi kaynaklarda ‘meşru müdafaa’, ‘nefsi müdafaa’ ve ‘yasal savunma’ kavram-

larıyla açıklanmışsa da çalışmamızda kanunda yer verilen ‘meşru savunma’ deyi-

mini kullanmayı uygun bulduk.

30

Meşru savunma konusunda ayrıntılı bilgi için bkz. Erem/Danışman/Artuk, s. 566

vd., Mehmet Emin, Artuk/Ahmet, Gökcen/Ahmet Caner, Yenidünya, Türk Ceza

Kanunu Şerhi 1. Cilt, Ankara 2009, s. 521 vd., Özgenç, s. 367 vd., Şen, s. 67 vd.,

Malkoç, s. 170 vd., Koparan, s. 21 vd., Koca/Üzülmez, s. 240 vd., Centel/Zafer/

Çakmut, s. 300 vd., Özbek/Kanbur/Bacaksız/Doğan/Tepe, s. 279 vd., Öztürk/

Erdem, s. 197 vd., Demirbaş, s. 266 vd., Hakeri, s. 229 vd., Artuk/Gökcen/Yeni-

dünya, 2007, s. 534 vd, Mahmutoğlu, s. 47.

31

Centel/Zafer, s. 301,

“Sanığın adam öldürme eylemi hakkında yapılan incelemede, ola�

yın kendisine haber verilmesi ile koşarak olay yerine gelen sanığın maktulün “hepinizi

öldüreceğim” diyerek annesi Satıa’nın başına tabanca dayamış bir halde sürüklediğini ve

yere çöktürdüğünü görmesi üzerine tabanca ile 1 el ateş ederek maktulü başından vurup

öldürdüğünün delillerden anlaşılmasına, mahkemece de oluşan bu şekilde vuku bulun�

duğunun kabul edilmesine göre, sanığın öldürme eylemini TCK. 49/2. maddesinde ön�

görülen yasal savunma şartları dahilinde işlediğine hükmolunarak “ceza tertibine yer

olmadığına ve beraatine” karar verilmesi gerekirken maktulün o ana kadar ateş etmemiş

olmasının bundan sonra da ateş etmeyeceğinin garantisi sayılıp sanığın da bunu bilecek

durumda olduğu varsayılarak bu oluş karşısında geçerli olmayan düşünce ile yazılı şekil�