Background Image
Previous Page  416 / 529 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 416 / 529 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2012 (98)

İlker Hasan DUMAN

415

etkili olarak bozulacağını tahmin etmektedir, edebilecek durumdadır.

İnşaatın sözleşmeye ve imar mevzuatına uygunluğunu incelemeden,

salt ihale dosyası ve tapu kaydını incelemekle yetinmek iyiniyet savın-

da bulunmaya yeterli değildir. Dahası, o, bağımsız bölümle bağlantılı,

arsa payı aldığını, arsanın gerçekte, yükleniciye ait olmadığını, arsa payı

karşılığı ona bu payın verildiğini, yüklenicinin edimini yerine getirme-

mesi halinde kendisine bırakılan bağımsız bölümler ve arsa paylarında

hakkının doğmayacağını bilmekte ve dolayısı ile arsa maliki tarafından

arsa payının iptal edileceği riskini göze alarak tapuyu devralmaktadır.

Başka bir anlatımla, yapılacak bağımsız bölüme bağlı olarak arsa payı

aldığının bilincindedir. Böyle olunca, TMK. md. 1023’ün koruyuculu-

ğundan yararlanması söz konusu olamayacaktır.

Yüklenicinin kendisine devredilen paya hak kazanabilmesi için

edimini yerine getirmesi gerekir, edimi ise binayı imal ve teslimdir.

Yüklenici edimini yerine getirmediği takdirde, arsa sahibine sözleşme-

nin feshi ve tapunun iptalini isteyebilme hakkı doğar: Arsa payı karşı-

lığı inşaat sözleşmesi geriye etkili sonuç doğurur biçimde bozulmuş-

sa, Borçlar Kanunu’nun 61 ve izleyen maddeleri gereğince ve “haksız

edinme kuralları” uyarınca tarafların aldıklarını karşılıklı olarak geri

vermeleri gerekir. Bu nedenle, arsa sahibi ile yüklenici arasında bağıt-

lanan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi geriye etkili olarak bozul-

makla, yüklenicinin borcu nedeniyle cebri icra yoluyla pay kaydının

edinme nedeni, hukuksal dayanaktan yoksun kalmıştır. Arsa sahibin-

ce yükleniciye geçirilen arsa payı kayıtlarının tescili yükleniciye aynî

haklar sağlamaz. Çünkü, aynî haklar illete bağlı bir işlemsonucu doğar,

değişir veya son bulur. Sadece bir tescil işleminin yapılması, mülkiyet

hakkının doğması için yeterli olmayıp; ayrıca geçerli bir hukuksal ne-

denin de varlığı gereklidir. Türk Medeni Kanunu’nun 1023. maddesi

hükmü gereğince, tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mül-

kiyet veya bir başka aynî hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı,

yasal kural olarak korunur ise de; aynı Yasa’nın 1024. maddesi hükmü

gereğince, bir aynî hak yolsuz olarak tescil edilmiş ise, bunu bilen veya

bilmesi gereken üçüncü kişi, bu tescile dayanamaz. Bağlayıcı olmayan

bir hukuki işleme dayanan veya hukuki nedenden yoksun bulunan

tescil yolsuzdur. Özetle, yükleniciye arsa sahibi tarafından devredilen

bağımsız bölümlerin onun tarafından üçüncü kişilere tapudan devir

edilmesi durumu ile bu taşınmazın cebri icra yoluyla edilmesi arasın-

da sonuçları bakımından bir fark bulunmamaktadır.