

TBB Dergisi 2012 (98)
Disiplin Kurulu Kararları
437
Şikâyetçinin açılması konusunda talimat verdiği taşınmaz ile ilgili
dava ve eşi için suç duyurusunda bulunma ile ilgili olarak kovuşturma
dosyasında işlem yapıldığını gösterir belgeye rastlanmamıştır.
Şikâyetçinin polis karakolunda ifadesinin alınmasına kadar giden
süreç dosya kapsamından anlaşıldığına göre şikâyetçinin azilden son-
ra dosyasını istemesi ve şikâyetli avukatın da dosyayı iade etmemesin-
den kaynaklanmıştır. Şikâyetli avukat beyanlarında da belirttiği gibi
sadece boşanma davasını açmış ve bu dava ile ilgili olarak ta baştan
masraf ve vekâlet ücretini almıştır. Taraflar arasında ücret sözleşme-
si olmadığı için, uygulanması gereken tarife asgari ücret tarifesi olup,
şikâyetli avukat, asgari ücret tarifesinin de üzerinde vekâlet ücreti al-
mıştır. Avukatlık Yasasının 39/2.maddesinde “
Avukat, ücreti ve yapmış
olduğu giderleri kendisine ödenmedikçe, elinde bulunan evrakı geri vermekle
yükümlü değildir.
“ şeklinde düzenleme getirmiş ise de şikâyetlinin bu
maddeye dayanarak hapis hakkını kullanması için bir gerekçesi bu-
lunmayıp, kendisinde bulunan dosyayı şikâyetçiye iade etmek zorun-
dadır. Kaldı ki belirlenecek tazminatın % 15 ini talep etme hakkının
olduğu kabul edilse dahi azilden sonra bunun yöntemi dosyanın iade
edilmemesi olmayıp, yasal yollara başvurmaktır. Ayrıca, şikâyetli avu-
kat, Baro Disiplin Kurulunda verdiği sözlü savunmasında da “ancak
azil edildiği takdirde dosyayı şikâyetçiye verebileceğini söylediğini”
bildirmiştir.
1136 Sayılı Avukatlık Yasasının altıncı kısmında yer alan 34.mad-
desi “Avukatlar, yüklendikleri görevleri bu görevin kutsallığına ya-
kışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine getirmek ve
Avukatlık unvanının gerektirdiği saygı ve güvene uygun biçimde
davranmak ve Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarına uymakla yü-
kümlüdürler” hükmünü içermektedir.
Avukatlar üzerlerine aldıkları görevi en iyi şekilde ve en kısa za-
manda yerine getirmek zorundadırlar. Avukatlık Kanununun 34.mad-
desi bu görevi en açık şekilde düzenlemiş, avukatların görevlerini mes-
leğin kutsallığına yakışır şekilde özen, doğruluk ve onur içinde yerine
getirmek zorunda olduklarını vurgulayarak görevin tanımını yap-
mıştır. Şikâyetli avukatın, yüklendiği görevi özen ve doğruluk içinde
yerine getirmediği dosya içeriğinden anlaşılmakla, eylemi Avukatlık
Yasasının 34.maddesine aykırı olup, disiplin suçunu oluşturmaktadır.