

TBB Dergisi 2012 (98)
AİHM Türkiye Raporu
461
II. Ciddi insan hakları ihlalleri durumunda cezasızlıkla
mücadelede mahkemelerin rolü
44. Komiser, Türkiye’de güvenlik güçleri mensupları tarafından ya-
pılan ciddi insan hakları ihlalleriyle ilgili davaların etkili olmama-
sının, ülkede uzun süredir önemli bir sorun teşkil ettiğini dikkate
almaktadır. AİHM, 1996’dan bu yana verdiği çok sayıda kararda
Türk güvenlik güçlerinin eylemleri nedeniyle AİHS’nin 2. ve 3.
maddelerinin ihlal edildiği hükmünü vermiştir; bu ihlalleri mü-
teakiben etkin soruşturma ve kovuşturmaların yürütülmemesi de
önemli bir mesele olmuştur (bkz. 200 davanın bulunduğu
Aksoy
dava grubu
29
ve 60’tan çok davanın yer aldığı
Batı
dava grubu
30
).
Özellikle ikinci dava grubunda, AİHM, “soruşturmadaki eksiklik-
lerin, gerekli sürat ve özenin gösterilmemesiyle [...] birleşerek ihlal
eylemlerini icra eden şüpheliler için fiili cezasızlıkla sonuçlandığı”
kanaatine varmıştır. Üstelik bu davalardaki başvuru sahipleri, hu-
kuk mahkemelerinin, ceza mahkemelerinin kararlarının kendileri
için bağlayıcı olduğunu düşünmeleri nedeniyle iddia edilen ihlal-
ler için tazminat alamamışlardır.
45. Komiser, ciddi insan hakları ihlallerinde cezasızlığın tümüy-
le ortadan kaldırılmasına dair 2011 Bakanlar Komitesi Kılavuz
İlkeleri’ni hatırlatır.
31
Bu İlkeler’e göre, “Devletler, mağdurlar için
bir adalet meselesi olması nedeniyle, gelecekteki insan hakları ih-
lalleri açısından caydırıcı olması için, hukukun üstünlüğü ilkesini
ve toplumun yargı sistemine olan güvenini desteklemek amacıyla
cezasızlıkla mücadele etmelidirler.” Bakanlar Komitesi, cezasız-
lık söz konusu olduğunda, başka alanların yanı sıra adli ve idari
işlemlerin her aşamasında kusurlara rastlanabileceğini gözlemle-
miştir. Bu kılavuz ilkeler, özellikle mağdurların soruşturmaya da-
hil edilmesinin (VII. Bölüm) yanı sıra, yasal takibat (VIII. Bölüm),
rihli karar (hâkimlerin mahkeme celbi ya da çağrı yerine tutuklama emri çıkarma
uygulamalarına ilişkin) ve Hüseyin Yıldırım -Türkiye, 3 Mayıs 2007 tarihli karar.
Bu kararlar uygulanmak üzere Bakanlar Komitesi’nin önünde bekletilmektedir.
29
Öncü dava
Aksoy-Türkiye’dir,
26 Kasım 1996 tarihli karar.
30
Öncü dava
Batı ve diğerleri -Türkiye’dir,
3 Haziran 2004 tarihli karar.
31
CIW2011)13, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin ciddi insan hakları ihlalle-
rinde dokunulmazlığın tümüyle ortadan kaldırılmasına ilişkin Kılavuz ilkeleri,
Bakanlar Komitesi bu ilkeleri 30 Mart 2011’de onaylamıştır.