

320
aile içine sürekli müdahale yöntemlerini tatbik etmekle yetinilmemeli,
İdare Hukuku ve Ceza Hukuku, hatta Aile Hukuku, ensest sorunun
çözümde yardımcı fonksiyonlar üstlenmelidir. Aile bireylerinin de ön-
celikle manevi olarak, daha sonra hukuki olarak müdahalesinin gerek-
tiğini önemle belirtmek isteriz.
Ancak düzenin kişi hak ve hürriyetleri adına korunması gerek ve
gerçeği, kime karşı olursa olsun bireyin hak ve hürriyetlerinin “eşit-
lik” ilkesine uygun şekilde ve Anayasa m. 13’de öngörülen sınırlama
ölçütleri çerçevesinde dikkate alınmalıdır
3
. Çünkü toplumsal düzen ve
barış, gerek bireyler ve gerekse devlet ile bireyler arasındaki ilişki ve
uyuşmazlıklar açısından, hiçbir zaman eşit, dürüst, iyi düzenlenip tat-
bik edilen hukuk kuralları olmaksızın sağlanamaz.
Tüm dünyada önemli bir sorun olarak karşımıza çıkan ensest
konusu farklı hukuki temellere oturtularak, çeşitli yaptırımlara tabi
tutulmuş ve engellenmeye çalışılmaktadır. Elbette esas olan, yasak
ihlalinden ve suç işlendikten sonra tedbir almak ve failleri cezalandır-
mak değil, bireyin hak ve hürriyeti ihlal edilmeden kime karşı olursa
olsun korunmasını sağlamak, temyiz kudretine sahip olmak ve özgür
iradesi ile hareket etmek kaydı ile bireyin cinsel hürriyeti üzerindeki
tasarruflara karışmamak gerekir. Bu anlamda, Türk hukukuna göre
çocuk sayılan henüz 18 yaşını doldurmamış olanlarda ise rızanın var-
lığı yeterli olmayacaktır. Ancak bu noktada maalesef TCK m. 104’ün,
fiil tarihinde 15 yaşını dolduran çocuklar yönünden zımni olarak rı-
zayı kabul ettiğini, aile baskısı altında kalma ihtimali çok yüksek olan
mağdur çocuğun şikayetçi olmayacağını veya olamayacağını, sessiz
kalacağını veya şikayetten feragat edeceğini ya da yaptığı şikayetten
göreceği gizli ve dayanılmaz baskılar nedeniyle vazgeçmek zorunda
bırakılacağını görmekteyiz. Esasında cebir, tehdit veya hileye daya-
nan çocukla cinsel ilişki, bu hükümden dolayı özellikle ensest fiiller
yönünden kötüye kullanılmaya çok elverişlidir. 104. maddeye göre,
“Cebir, tehdit ve hile olmaksızın onbeş yaşını bitirmiş olan çocukla cinsel
ilişkide bulunan kişi,
şikayet
üzerine, altı aydan iki yıla kadar hapis ceza-
sı ile cezalandırılır”.
Çocukla cinsel ilişki, en azından evlenmeleri ya-
3
Anayasa m. 13’e göre,
“Temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın yalnızca
Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırla-
nabilir. Bu sınırlamalar, Anayasanın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve
laik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz”.