Background Image
Previous Page  357 / 521 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 357 / 521 Next Page
Page Background

356

Bu gerekçeye göre maddenin dördüncü fıkra ile birlikte değerlen-

dirilmesi bir zorunluluktur. Çünkü dördüncü fıkra, gösterilen delilin

caiz olup olmadığına mahkemenin re’sen karar vereceğini düzenle-

miştir.

Bu düzenlemeler ışığında artık özel hukuk davalarında da yasak

delillerin sadakat vb nedenlerle caiz kabulü kesin olarak mümkün de-

ğildir.

1

1

Aslında yasak deliller konusu, bu konuda bir düzenleme içermeyen 1086 sayı-

lı HUMK döneminde de bir mahkeme kararında tartışılmıştır. Yani sindirilmek,

itibarsızlaştırılmak istenen bürokrat veya siyasetçinin gizli ilişki yaşadığı kadın

veya erkeğin eşi, bu yöntemlerle elde edilmiş olan ses veya görüntü kayıtlarını

boşanma davasında kullanabilecek midir; Bu kanıtları nasıl elde ettiğinin ya da

ona ne şekilde ulaştırıldığının, olaya katkısının olup olmadığının bir önemi var

mıdır? Yani ceza yasası açısından suç oluşturan bu eylemler sonucu elde edilen

deliller, özel hukuk yargılamasında geçerli kabul edilecek midir?- Anılan mahke-

me kararında Anayasa’nın 38/5 maddesi uyarınca bu nitelikteki delilleri huku-

ka aykırı sayılmış, karar Yargıtay tarafından da onanmıştır. Bkz.; Ankara 8. Aile

Mahkemesi’nin 21.7.2010 günlü Esas 2009/887, Karar 2010/1061 sayılı kararı; Yar-

gıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 1.12.2011 günlü, esas 2010/19624 , karar 2011/21547

sayılı kararı ile onanmıştır. (Ancak başka delillerle-tanık ve ikrar- zina iddiası ka-

nıtlandığı gerekçesiyle dava kabul edilmiştir.)