

Evlât Edinme Yolu ile Vatandaşlığın Kaybedilmesi ve Kazanılması
48
Türk hukukunda ise,
hangi sisteminin kabul edildiği hakkında
farklı görüşler bulunmaktadır. Sınırlı evlât edinmenin kabul edildiği
yönünde görüşler
12
ağırlıkta olmasına rağmen, tam evlât edinme ve
sınırlı evlât edinme hükümlerinin terkibinden oluşan kendine özgü bir
sistemin benimsendiği de, ileri sürülmektedir.
13
Kanaatimize göre, Medenî Kanun’da, tabii ana baba ile hukukî
ilişkinin devam ettirilmesi (MK m. 314/V), evlenme engelinin belirli
kişiler arasında olması (MK m. 129/I-3), mirasçılık ilişkisinin tek yönlü
ve evlâtlık lehine olması (MK m. 500/I-II), evlâtlık ilişkisinin çok zor
da olsa kaldırılabilme olanağının olması (MK m 317 vd), evlâtlık sebe-
biyle hısımlık ilişkisinin belirli kişiler arasında olması gibi sınırlı evlât
edinme sistemine özgü hukukî sonuçlar sebebiyle Türk hukukun-
da sınırlı evlât edinme sisteminin kabul edildiği söylenebilir. Ancak
evlâtlık ilişkisinin kanunda sayılan sebepler dışında kaldırılamaması
(hatta çocuğun menfaatine aykırı olarak neredeyse hiç kaldırılamama-
sı, MK m. 317 vd.)
14
, evlenme engelinin mutlak butlan sebebi olması
(MK m. 145/I-5), mahkeme kararı ile evlâtlık ilişkisinin kurulabilmesi
(MK m. 315/I) gibi tam evlât edinme sistemine özgü hukukî sonuçlar
sebebiyle de, tam evlât edinme sistemine doğru bir temayül olduğu
görülmektedir. Diğer bir ifade ile Türk hukukunda sınırlı (basit) evlât
edinme sistemi benimsenmiş iken, tam evlât edinme sistemine özgü
bazı sonuçlar da, Medenî Kanun’da kabul edilmiştir.
12
Ruhi, s. 20; Nomer, Ergin,
Devletler Hususî Hukuku, Beta Yayınevi, İstanbul
2011, s. 275; Baygın, s. 629. Yazar, Türk hukukunda sınırlı evlât edinme sisteminin
kabul edildiğini söylemekle birlikte, tam evlât edinme sistemine dair bir takım
hükümlere de yer verilmiş olmasından dolayı karma bir sistemin kabul edildiğini
ileri sürmektedir.
13
Aydoğdu, s. 69 – 71. Yazar, daha sonraki sayfalarda önceki görüşünden farklı
olarak evlâtlık ile evlât edinen arasında hısımlık ilişkisini açıklarken Türk
hukukunda sınırlı evlât edinme sisteminin benimsendiğini ileri sürmektedir:
Aydoğdu, s. 514. Serozan ise, yabancı bir kural alınırken sistem uyumunun
korunması gerektiğini, buna uyulmaması sebebi ile ortaya kendine özgü bir
sistem çıkmadığını belirtmektedir. Yazar aynen
“iki değişik sistemden bir karma
oluşturulmaya çalışılırsa, ortaya özgün bir sentez çıkmaz, derme çatma arabesk bir mozaik
çıkar”
şeklinde bir değerlendirmede bulunmaktadır: Serozan, Rona,
“Yeni Medeni
Kanun’un Çocuklara (Soybağı Hukukuna ve Çocuk Haklarına) İlişkin Düzenlemesi”,
Prof. Dr. Ünal Tekinalp’e Armağan, C. II, İstanbul 2003, s. 506. Aynı yönde bkz:
Dural/Öğüz/Gümüş, s. 503.
14
Ansay, Tuğrul,
“Türk Hukukunda Evlâtlık İlişkisinin Kurulması ve Bunun Sınır Ötesine
Yansıması”
,
Prof. Dr. Bilge Öztan’a Armağan,
Ankara 2008, s. 89; Serozan, Rona,
Çocuk Hukuku
, Vedat Kitapçılık, 2. Baskı,İstanbul 2005,
s. 223.