

TBB Dergisi 2012 (99)
Musa AYGÜL
65
İçişleri Bakanlığınca hazırlanan Türk Vatandaşlık Kanunu
Tasarısı’nda
72
iki maddede, evlât edinme ile vatandaşlığın kazanıl-
masına ilişkin düzenleme yer almakta idi. Birincisi, sonradan kazanı-
lan vatandaşlığı, yetkili makam kararı, evlât edinme ve seçme hakkı
olmak üzere üç kategori olarak öngören 9. maddedir. Tasarı’nın 20.
maddesinde
73
ise,
“bir Türk vatandaşı tarafından evlât edinilen yedi yaşın-
dan küçük çocuk, evlât edinildiği tarihten itibaren Türk vatandaşlığını kaza-
nır”
hükmü yer almakta idi. Tasarının 20. maddesindeki bu hüküm, 9.
maddesindeki düzenlemeye paralel olarak,
ex lege
olarak evlât edinme
ile vatandaşlığın kazanılmasını düzenlemekte idi.
Ancak 1.6.2006 tarihli Avrupa Birliği Uyum Komisyonu
74
, tasarı-
daki 7 yaş sınırının Evlât Edinmeye Dair La Haye Sözleşmesi ile Av-
rupa Vatandaşlık Sözleşmesi ve iç hukukumuzdaki çocuk tanımları ile
çeliştiği gerekçesiyle kaldırılmasını tavsiye etmiştir.
72
Tasarı ve gerekçe için bkz:
http://www.tbmm.gov.tr/sirasayi/donem23/yil01/ss90.pdf (13.05.2011).
73
Madde gerekçesi aynen şöyledir:
“Madde ile; bir Türk vatandaşı tarafından evlat edinilen
yedi yaşından küçük yabancı çocuğa, Türk vatandaşlığını kazanma imkanı getirilmektedir.
Türk Medeni Kanunu uyarınca evlat edinme ilişkisinin kurulması ile evlat edinen ile evlatlık
arasında soy bağı kurulmaktadır. Evlat edinme konusunda getirilen bu yenilikle evlat edinen
ile evlatlık arasındaki soy bağı daha da güçlendirilmiştir.”
: Doğan, Vahit/Tanrıbilir,
Feriha Bilge/Şit, Banu, Türk Vatandaşlığı Kanunu Tasarısı Sempozyumu, Seçkin
Yayınevi, Ankara 2008, s. 199.
74
“Madde 20- Madde ile; bir Türk vatandaşı tarafından evlât edinilen yedi yaşından
küçük yabancı çocuğa, Türk vatandaşlığını kazanma imkânı getirilmektedir.
Komisyon üyelerimiz, TBMM tarafından 14 Ocak 2004 tarih ve 5049 sayılı Kanun
ile onaylanan ‘Çocukların Korunması ve Ülkelerarası Evlât Edinme Konusunda
İşbirliğine Dair Sözleşme’ ile evlât edinilecek olan çocuk yaşının üst sınırını, 18
olarak belirlendiğini ve madde metninin mevcut halini koruması halinde söz
konusu sözleşme hükümleriyle çelişeceğini ifade etmişlerdir. Madde hakkında söz
verilen İçişleri bakanlığı yetkilisi ise; Türkiye’nin yaşadığı kendine özgü bir takım
sorunlar, çocuk ticareti vb. olumsuzluklar ile 7 yaşın okula başlama yaşı olması
nedeniyle evlât edinilecek çocuğun Türk örf ve adetlerini öğrenebilmesi açısından
maddeye 7 yaş şartının konulduğunu belirtmiştir. Söz konusu madde hakkında
görüşlerine başvurulan Avrupa Birliği Genel Sekreterliği yetkilisi ise, tasarının
uyumlaştırılmaya çalışılan Avrupa Vatandaşlık Sözleşmesi ile genel itibarı ile
uyumlu olduğu fakat tasarının 20 nci maddesinde belirtilen 7 yaş şartının, söz
konusu Sözleşmede belirtilen ‘18 yaş yaşından gün almamışlar, çocuk olarak kabul
edilmektedir’ hükmüne ters düştüğünü belirtmiştir. Yetkili Avrupa Vatandaşlık
Sözleşmesinin yanı sıra ‘Çocuk Mahkemelerinin Kuruluşuna İlişkin Kanun’da da
çocukluk yaşının 18 olarak ifade edildiğini belirterek, tasarının 20 nci maddesinin,
ulusal mevzuatımızla da çeliştiğini ifade etmiştir. Bu gerekçeler ile Komisyonumuz,
20 nci madde metninde yer alan yaş sınırının ilgili sözleşmelerde belirtilen 18 yaş
şartı ile uyumlu hale getirilmesini, tasarının görüleceği esas Komisyona tavsiye
etmeyi uygun görmüştür”: Doğan/Tanrıbilir/Şit, s. 205.