Background Image
Previous Page  408 / 477 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 408 / 477 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2012 (100)

Halis YAŞAR

407

Türk miras hukuku tarihine bakıldığı zaman eşin mirasçılığı söz

konusu iki tartışmanın ve görüşün etkisini yaşamıştır. 743 sayılı Me-

deni Kanun’un 444. maddesi 3678 sayılı Kanun ile değişiklik geçir-

miştir. Bu değişiklik öncesi sağ kalan eşe mülkiyet ve intifa hakkı

tercihi getirilmiştir. İntifa hakkının tanınması sağ kalan eşin miras

hakkına karşı oluşan aleyhe görüşün etkisi ile oluşan bir durumdur.

Söz konusu kanun maddesi değişiklik geçirince intifa hakkı talebi

kaldırılmış miras hakkı çıplak mülkiyet hakkı kapsamında kalmış-

tır. Bu değişiklik ile ilgili Türk hukukunda Prof. Dr. Necip KOCA-

YUSUFPAŞAOĞLU Miras Hukuku 2. ve 3.Basılara Ek Kitap isimli

eserinde konu ile ilgili olarak yapılan düzenlemenin (3678 sayılı ka-

nun )eksikliğini dile getirmiştir. Bu eksiklik 4721 sayılı Türk Medeni

Kanunu ile yapılacak düzenleme ile giderilmiştir. Hocanın söz ko-

nusu o tarihte söylediği şu sözler kanaatimce çok önemlidir.

“ Miras

bırakanın ölümünde, miras paylaşılırken buna aynen diğer mirasçılar gibi

katılacak sağ kalan eşi büyük bir tehlike beklemektedir. O paylaştırma so-

nunda bütün

ömrünü miras bırakan

ile birlikte geçirdiği evinde ve ev

eşyalarından yoksun kalabilir. İsviçre’de 01.01.1988’de yürürlüğe giren

kanun değişikliğinden önce onu bu konuda koruyacak herhangi bir hüküm

mevcut değildi. Bizde halen de mevcut değildir. Başka Avrupa ülkelerini

takiben İsviçre kanun koyucunun 5 Ekim 1984 tarihli kanunla Medeni Ka-

nunu değiştirirken sağ kalan eşe bu konuda özel bir statü tanımıştır. O,

mirasın paylaştırılmasında miras bırakan ile birlikte oturduğu evin, keza

oradaki ev eşyasının miras payına mahsuben, kendisine tahsis edilmesini

talep edebilecektir. (İsviçre MK.612/a) Bu kanun tarafından öngörülmüş

bir paylaştırma (taksim) kuralıdır ve eşin bu kurala dayanabilmesi için mi-

rasçı sıfatı ile paylaştırmaya katılması şarttır. Bütün paylaştırma kuralları

gibi miras bırakanın, dilerse bir taraflı bir ölüme bağlı tasarruf yaparak (şu

halde herhangi bir vasiyetname hükmü bu amaca ulaşmak için yeterlidir.)

bu paylaştırma kuralını bertaraf etmesine bir engel yoktur. Evin ve ev eşya-

sının değeri

eşin miras payını aşıyorsa onun fazlaya ilişkin bölüm için

diğer mirasçılara bir denkleştirme

bedeli ödemesi gerekecektir. Kanun

(eşin ve diğer mirasçıların talebi üzerine) eşe yapılacak tahsisin

mülkiyet

yerine bir intifa veya

sükna (oturma) hakkı biçiminde gerçekleşmesine de

imkân tanımıştır. Öğretide belirtildiği üzere bu imkân özellik ile eşin

öde-

mesi gereken denkleştirme

bedelinin yüksek olması ve onun imkânlarını

aşması halinde değer kazanacaktır. Bizde 3678 sayılı Kanun ile Me-