

Yargıtay Kararları
454
şeklinde ayrıma gitmiştir. Aynı düşüncenin egemen olması halinde
CMK.nun 150/3. maddesinde de bu husus paralel bir düzenlemeyle
belirtilirdi. CMK.nun 150/3. maddesinin mevcut haliyle asgari ‘beş’
yıl hapis cezasını gerektiren suçlarda müdafii atanmasının zorunlu ol-
duğunun kabul edilmemesi gerekir.
Bu nedenle, Yüksek Dairenin 5237 sayılı TCK.nun 86/1, 86/3-e,
87/1-d-son maddesi kapsamında kalan suçta, CMK.nun 150/3. maddesi gere-
ğince sanığın isteğine bakılmaksızın müdafi atanması gerektiğine dair düşün-
cesinde isabet görülmemiştir
” görüşüyle itiraz yasa yoluna başvurarak,
Özel Daire bozma kararının kaldırılmasına, dosyanın esastan incelen-
mek üzere Özel Daireye gönderilmesine karar verilmesi isteminde bu-
lunmuştur.
Dosya Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmekle, Ceza Genel
Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlan-
mıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Sanığın neticesi sebebiyle ağırlaşmış kasten yaralama suçundan
cezalandırılmasına karar verilen olayda, Yargıtay C.Başsavcılığı ile
Özel Daire arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenme-
si gereken uyuşmazlık, alt sınırı beş yıl hapis cezası olan suçlarda
CYY’nın 150/3. maddesi uyarınca zorunlu müdafi atanması gerekip
gerekmediğinin belirlenmesine ilişkindir.
İncelenen dosya içeriğinden;
Sanık hakkında kasten yaralama suçundan 5237 sayılı TCY’nın
86/1, 86/3-e, 87/d ve 53/1. maddeleri uyarınca cezalandırılması iste-
miyle kamu davası açıldığı,
Ankara Adli Tıp Şube Müdürlüğü raporuna göre, katılanın ke-
sici ve delici nitelikte aletle yaşamını tehlikeye sokacak şekilde yara-
landığı,