

TBB Dergisi 2012 (100)
Disiplin Kurulu Kararları
459
17.10.2006 tarihli ibranamede, tahsil edilen paranın miktarı, hapis
hakkına dayanılarak kesilen avukatlık ücretlerinin miktarı ve dökümü
aynı şekilde kesilen ve şikayetli avukat tarafından yapılan giderlerin
miktarı, bu davanın masrafı avansı olarak alınan miktarın neler oldu-
ğu açık anlaşılabilir ve ayrıntılı bir biçimde yazılmamıştır.
Avukatlık Yasasının 166.maddesi; “Avukat müvekkili tarafından
verilen veya onun namıma aldığı malları, parayı ve diğer her türlü kıy-
metleri, avukatlık ücreti ve giderin ödenmesine kadar, kendi alacağı
nispetinde elinde tutabilir” hükmünü içermektedir.
Avukat alacağından dolayı hapis hakkını kullanabilmesi için ha-
pis hakkının kullanıldığı hususunun iş sahibine yazılı olarak bildiril-
mesi ayrıca iş sahibi adına tahsil ettiği para ve hangi işlerden ötürü ne
miktarda alacağı olduğunu gecikmesizin müvekkiline duyurması, bu
bildirimin de yazılı olması gerekmektedir. Asıl önemli olan da, elinde
tuttuğu miktarın kendi alacağı nispetinde olmasıdır.
Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 43.maddesine göre
“Müvekkil adına alınan paralar ve başkaca değerler geciktirilmeksizin
müvekkile duyurulur ve verilir. Müvekkille ilgili bir hesap varsa uy-
gun sürelerde durum yazı ile bildirilir.”
Dosyadaki bilgi ve belgelere göre, şikâyetli avukatın icra müdür-
lüğünden 17.834.12.TL tahsil ettiği, aslında makbuz niteliğinde olan ib-
raname ile tahsil edilen miktar ile ödenen miktar arasındaki farkı, açık
ve anlaşılabilir biçimde müvekkilini bilgilendirmeden 7.395,34.-TL. sı
ödemiş bulunması, tahsil edilen miktarın büyük bir kısmının avukat
ücreti olarak alıkoyması, Kurulumuzun yerleşmiş kararları ile de kabul
edildiği üzere Avukatlık Yasasının 34.maddesinde düzenlenen “mes-
leğin görevin kutsallığına yakışır bir şekilde özen, doğruluk ve onur
içinde yerine getirmek” ve “avukatlık unvanının gerektirdiği saygı ve
güvene uygun davranmak” ilkelerine aykırılık oluşturmaktadır.
Bu sebeple şikâyetli eyleminin disiplin suçunu oluşturduğuna
ilişkin Baro Disiplin Kurulunca yapılan değerlendirmede hukuksal
isabetsizlik görülmemiştir. Ancak, Baro Disiplin Kurulunun şikâyetli
avukatın 17.01.2008 tarihli kararla uyarma cezası aldığı gerekçesi ile
Avukatlık Yasasının 136.maddesine dayanarak para cezası tayin et-
mesinde, tekerrüre esas kabul edilen cezanın bu kovuşturma konusu