

İcra Takip İşlemleri
36
Umar,
icra organlarına hitaben yapılmasına rağmen takibe yön ve
şekil vermeyen işlemlerin de bulunduğunu belirtmektedir. Bu işlem-
ler, taraf takip işlemlerine benzemekle birlikte, söz konusu işlemle ka-
rıştırılmamalıdır. Borçlunun mal beyanı, ipotek borçlusunun İcra ve
İflâs Kanunu’nun 53. maddesinin 2. cümlesi gereğince icra dairesine
başvurması bu işlemlere örnek gösterilebilir.
18
İcra organları tarafından borçluya karşı yapılan ve cebrî icranın iler-
lemesini sağlayıcı nitelikteki takip işlemleri ise, icra takip işlemleridir.
Ödeme emrinin düzenlenmesi ve tebliği, haciz ve satış işlemleri icra ta-
kip işlemlerine örnek gösterilebilir.
19
İcra takip işlemlerinin diğer işlem
türleri ile benzeştiği noktalar bulunmakla birlikte, icra takip işlemleri,
usûl işlemleri içerisinde en fazla mahkeme usûl işlemlerine yakındır.
Bilindiği üzere davanın yürütülmesi ve sonuçlandırılması için hâkim
tarafından yapılan işlem ve verilen kararlar mahkeme usûl işlemlerini
oluşturur. Mahkeme usûl işlemleri, mahkemenin iç işleyişine, mahke-
menin dış işleyişine ilişkin işlemler ve mahkemenin verdiği kararlar
olarak üç grupta incelenebilir. Re’sen araştırma ilkesinin uygulandığı
durumlarda mahkemece dava malzemesinin toplanması; taraflarca ha-
zırlanma ilkesinin geçerli olduğu davalarda delillerin değerlendirilme-
si mahkemenin iç işleyişine ilişkin usûl işlemlerini oluşturur. Davanın
sevki, duruşma gün ve saati ile sürelerin belirlenmesi, dilekçelerin teb-
liği gibi işlemler ise, mahkemenin dış işleyişine ilişkin usûl işlemleridir.
Dava sırasında veya dava sonunda verilen kararlarsa en önemli mah-
keme usûl işlemlerini oluşturmaktadır.
20
Bu ayrım dikkate alındığın-
da icra takip işlemi, aralarında büyük farklar bulunmakla birlikte, en
fazla mahkemenin verdiği kararlara yakındır. Kararlar, sadece kanunla
usûlüne uygun kurulmuş mahkemeler tarafından verilirken, icra takip
18 Umar, s. 176-177.
19 Kuru, s. 129-130; Muşul, s. 170; Yıldırım/Deren-Yıldırım, s. 24.
20 Boran-Güneysu, s. 176; Yıldırım/Deren-Yıldırım, s. 174; Pekcanıtez/Atalay/Öze-
kes, s. 184-186; Taşpınar Sema,
Medeni Yargılama Hukukunda İspat Sözleşmeleri
, An-
kara 2001, s. 66; Yılmaz Ejder,
Medeni Yargılama Hukukunda Islah,
Ankara 1982, s.
98-99.
Karslı,
usûl işlemlerini, işlemi yapan makamı dikkate alarak, mahkeme usûl
işlemleri ve taraf usûl işlemleri olarak ikiye ayırmaktadır. Mahkeme işlemleri ise,
kendi içinde ara kararlar, nihaî kararlar ve yargılamanın işleyişiyle ilgili işlemler
olarak ayrılmaktadır. Taraf usûl işlemleri ise, işlemin amacına, içeriğine ve da-
vadaki etkisine göre bir ayrıma tâbi tutulmaktadır. Davadaki etkisine göre taraf
usûl işlemleri ise, hâkimin kararıyla etkili olan taraf usûl işlemleri ve karar veril-
meksizin etkili olan usûl işlemleri şeklinde bölümlenmektedir. Hâkimin kararıyla
etkili olan usûl işlemleri, talepler, iddialar ve delil ikamesidir (Karslı Abdurrahim,
Medeni Usul Hukukunda Usulî İşlemler,
İstanbul 2001, s. 148-162).