

İcra Takip İşlemleri
40
da bulunması (m. 89/II) icra takip işlemi değildir. İsviçre hukukunda
da takip talebi veya şikâyet talebi gibi işlemler, icra takip işlemi olarak
kabul edilmemektedir. Zira borçlu veya alacaklının talepleri, icra takip
işlemi olarak nitelendirilemez.
32
İsviçre hukukunda, icra organlarınca yapılan işlemler icra takip iş-
lemi olarak kabul edilmektedir. Bu organlar icra ve iflâs organları, iflâs
hâkimi, denetim makamı ve Rechtöffnungsrichter olarak sayılmıştır.
33
İcra organlarınca yapılan hangi işlemlerin, icra takip işlemi olduğu ko-
nusunda İsviçre hukukunda görüş birliği bulunmamaktadır.
34
Örne-
ğin şikâyet kararının tebliği
35
, önceden icra takip işlemi olarak kabul
edilirken, şu anda sadece belirli şartların varlığı halinde icra takip işle-
mi olarak kabul edilmektedir.
36
Yıldırım/Deren-Yıldırım
37
, İsviçre’de maddî hukuka dair uyuş-
mazlıklarda genel mahkemelerce yapılan işlemlerin, icra takip işlemi
olarak kabul edilmediğini belirtmektedir.
38
Türk hukukunda genel
mahkemeler, yardımcı icra organıdır. Genel mahkemelerce yapılan
işlemlerin, icra takip işlemi olup olmadığı tartışma konusu yapılma-
32 Buchi/Meier/Bosshard, s. 37; Staehelin/Bauer/Staehelin, s. 410, Rn. 26.
33 Staehelin/Bauer/Staehelin, s. 410, Rn. 26. Ayrıca BGE 115 III 10.
34 Öğretide kazuistik bir yöntemle hangi işlemlerin icra takip işlemi olup olmadığı
değerlendirilmiştir. Örneğin takibin iptali veya tâliki kararı, icra takip işlemi değil-
dir. Zira borçlunun talebinin kabul edilmesi halinde takip sona erecektir. Yine istir-
dat davasının reddi kararı, geçici veya kesin aciz vesikasının oluşturulması işlemi
icra takip işlemi değildir (Staehelin/Bauer/Staehelin, s. 412, Rn. 32 ve 413, Rn. 39).
35 Türk hukuku bakımından şikâyet talebine yönelik karar, icra takip işlemi niteli-
ğinde değildir. Zira şikâyet, borçluya karşı yapılmaz; şikâyetin muhatabı icra or-
ganlarıdır. Şikâyet talebine ilişkin karardan sonra, icra organlarınca yapılan işlem,
diğer unsurları da taşıyorsa, icra takip işlemi olarak nitelendirilebilir. Örneğin
icra memurunun sebepsiz yere ödeme emrini hazırlamaması halinde, alacaklının
şikâyet yoluna başvurabilir. İcra mahkemesi, bu durumda şikâyet talebini kabul
edip, derhal ödeme emrinin hazırlanmasını emredebilir. Bu karar, icra takip işle-
minin unsurlarını taşımamaktadır. Ancak bu karar üzerine icra dairesinin ödeme
emri hazırlayıp borçluya tebliğ etmesi, bir icra takip işlemidir. Burada icra mah-
kemesinin kararı ve bu karardan sonra icra dairesinin yaptığı işlemi birbirinden
ayırarak değerlendirmek gerekir. Zira ortada iki hukukî işlem bulunmaktadır. İlk
işlem, icra mahkemesinin şikâyet talebi üzerine verdiği karardır ve bu işlem, bir
mahkeme usûl işlemidir. İkinci işlem ise, bu karar üzerine icra dairesinin yaptığı
işlemdir ve bu işlem, bir icra takip işlemidir.
36 Staehelin/Bauer/Staehelin, s. 410, Rn. 27.
37 Yıldırım/Deren-Yıldırım, s. 24.
38 İsviçre hukukunda borçluya karşı yapılan resmî işlemlerin icra takip işlemi oldu-
ğu; mahkeme kararları ve bunların borçluya bildirilmesinin de bu işlemleri kap-
samına girdiği belirtilmektedir (Fritzsche/Walter-Bohner, s. 129, dn. 39).