

Hukuk Eğitiminde Farklı Bir Yaklaşım: Bir Banka Hukuku Dersinin Ardından
416
bana gönderilmesini istedim. Böylece gönderilen metinde düzeltmeler
yapıp, bazı önemli noktalara işaret ettim. Öğrenciler, bu düzeltmeleri
yaptıktan sonra hazırladıkları ödevin fotokopisini, sunum yapacakla-
rı günden 2 gün önce, kırtasiyeye bırakacak, diğer öğrenciler ise, bu
ödevleri edinip, inceleyerek derse katılacaklardı. İşlemesini istediğim
sistem buydu. Birkaç haftalık acemilikten sonra sistem yavaş yavaş iş-
lemeye başladı.
Öğrenciler ödevlerini hazırlayıp yolladılar, düzeltme yapıp tekrar
yolladım ve gruptaki her bir öğrencinin 5’er dakika sınıf önünde ödev-
lerini sunmalarını sağladım. Öğrencilerden sunumu iyi olan da var-
dı orta derecede olan da. Ancak tüm öğrencilerin sınıf önünde kendi
hazırladıkları ödevleri sunmalarını istedim. Bu sayede, iş yaşamında
kitle önünde sunum yapacak olan öğrencilere, şimdiden bunu alıştır-
maya çalıştım. Öğrencilerin hem medenî cesareti hem kendine güven-
leri arttı.
Öğrenciler ödevi sunduktan sonra, dinleyenlerin sunum yapan-
lara soru sormalarını sağladım. Böylece, ödevlerin benimsenmesini,
diğer öğrencilerin ödevleri inceleyip gelmelerini, dinlemelerini ve an-
lamalarını teşvik etmeye çalıştım. Arkadaşlık hukukundan kaynaklı
olsa gerek, öğrenciler, sunum yapanlara soru sormaktan önceleri çe-
kiniyordu. Ancak zamanla bunu aştık. Sunum yapanlara sorular soru-
luyor, onlar da bu soruları ödevleri kapsamında cevaplandırıyorlardı.
Ayrıca soru-cevabın ardından, dinleyen öğrencilerden ödev ile
ilgili eleştiri getirmelerini istedim. Eleştirel bakışın temel alındığı bir
kanun inceleme sistemini ödevlere uygulamamak olmazdı. Eleştiri-
ye açık olmak, yapılan eleştirilere cevap vermek veya kabullenmenin
büyük bir erdemlik olduğunu hissettirmeye çalıştım. Tabi ki bir iki
hafta, ödevlere yönelik ben eleştiri getirdim. Ödevlerin şekil ve esas
yönünden eksikliklerini anlattım. Daha iyi bir ödev için neler yapılma-
sı gerektiğini tek tek sıraladım. Bu derslerde öğrenciler atıflarındaki
yanlışlıkları, bölümlendirmenin anlamını, ödev hazırlama sistematiği-
ni, ödev hazırlayan ve sunan arkadaşlarının ödevleri üzerinde sıca-
ğı sıcağına gördüler. Birkaç hafta sonra sistem oturmaya başlamıştı.
Ödevi sunan öğrencilere arkadaşları soru soruyor, sonra ödevi eleşti-
riyorlardı. Böylece, hemen hemen tüm öğrenciler, kitle önünde sunum
yapmış, ödevleri kapsamında sorulara ve eleştiriye maruz kalmışlardı.