Background Image
Previous Page  329 / 473 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 329 / 473 Next Page
Page Background

Son Değişiklik Kapsamında Rüşvet Suçu

328

haksız bir yararın elde edilmesi veya muhafazası amacıyla, doğrudan

veya dolaylı olarak yarar teklif veya vaat edilmesi veya verilmesi de

rüşvet sayılır. ”(252/5)

Madde metninin bu halinde, eski TCK’dan farklı olarak

“basit rüş-

vet”

in rüşvet suçu içerisinden çıkarılması ve görevi kötüye kullanma

suçuna dâhil edilmesi, rüşvet suçuyla korunmak istenen hukuki yara-

rın daraltılması olarak algılanmıştır.

Nitelikli ve basit rüşvet ayrımına ilişkin suçların yeni TCK ile değiş-

tirilmesine ilişkin Yargıtay’ın bir kararında şu ifadeler kullanılmıştır

12

;

“Rüşvet alma suçundan sanık A… Y…’ın bozma üzerine ya-

pılan yargılanması sonunda; atılı suçtan mahkûmiyetine dair, K…

1. Ağır Ceza Mahkemesi’nden verilen 16. 01. 2008 gün ve 2003/291

Esas, 2008/7 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay’ca incelen-

mesi sanık müdafii tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C.

Başsavcılığı’ndan tebliğ name ile daireye gönderilmekle incelenerek

gereği düşünüldü;

765 sayılı yasanın 212. maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında ba-

sit ve nitelikli rüşvet alma suçları ayrı ayrı düzenlenip yaptırım altına

alındığı halde, 5237 sayılı TCK’nın rüşveti tanımlayan 252/3. madde-

sinde

“rüşvet bir kamu görevlisinin görevinin gereklerine aykırı olarak yap-

ması gereken bir işi yapması ya da yapmaması için kişiyle vardığı anlaşma

çerçevesinde bir yarar sağlamasıdır. ”

denmek suretiyle sadece nitelikli

rüşvet suçuna yer verildiği, kamu görevlisinin yapması gereken bir işi

yapması ya da yapmaması gereken işi yapmaması için yarar sağlama-

sının rüşvet suçu kapsamından çıkarıldığı, dosya kapsamında mevcut

basit denetim raporu ile tanık beyanlarına göre de sol sahil sulama

birliği başkanı olan müştekinin suç teşkil edecek bir usulsüzlüğünün

tespit edilememesi şeklinde ortaya çıkan mevcut bu durum karşısında

sanığın esasen yapması gereken işi yapması için maddi menfaat ta-

lebinde bulunmaktan ibaret eyleminin 5237 sayılı TCK’nın 257. mad-

desinde düzenlenen görevinin gereklerine aykırı davranmak suretiy-

le haksız çıkar sağlamak niteliğinde olduğu nazara alınıp; buna göre

5252 sayılı yasanın 9/3 ve CMK’nın 34 ve 230. maddeleri uyarınca lehe

olan yasanın belirlenmesi suretiyle bir karara varılması gerekirken ya-

zılı şekilde hüküm kurulması,

12

Yargıtay

5. Ceza Dairesi 2008/8212 E. , 2009/11121 K.