

Yargıtay Kararları
396
alan, sanığa gönderilen mektuplar ve sair mersulenin zapt edilebile-
ceğine ilişkin kuralın kıyasen uygulanması suretiyle haberleşmeler
denetlenmiş ise de bu tür kanıt derlemeleri özellikle öğretide yoğun
eleştirilere konu edilmiştir.
İletişimin denetlenmesine ilişkin ilk yasal düzenleme, 01. 08. 1999
tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 4422 sayılı
Çıkar Amaçlı Suç Örgütleriyle Mücadele Yasasında yer almıştır. Bu
Yasanın 2. maddesinde; 4422 sayılı Yasada katalog halinde sınırlı ola-
rak sayılan suçların soruşturmasında, başkaca kanıt elde etme olanağı
bulunmayan hallerde hakim kararıyla iletişimin dinlenmesi ve tespi-
ti olanaklı hale gelmiştir. Gecikmesinde sakınca bulunan hallerde C.
Savcısı da bu tedbire başvurabilecek ancak, 24 saat içerisinde hakim-
den bu konuda karar almak zorunda kalacaktır. Görüldüğü gibi bu
düzenleme ancak sınırlı suçlarla ilgili ve sınırlı hallerde iletişimin din-
lenmesi ve tespitine olanak tanımaktadır. Bu sınırların dışına çıkılarak
iletişimin dinlenmesi ve tespiti halinde elde edilen bilgiler yasa dışı
elde edilmiş kanıt niteliğinde olacaktır.
İletişimin denetlenmesine ilişkin son düzenleme ise 5271 sayılı
Ceza Yargılaması Yasasında yapılmış, 5320 sayılı Yasanın 18. maddesi
ile de 4422 sayılı Yasa yürürlükten kaldırılmıştır.
5271 sayılı CYY’nın Koruma Tedbirleri başlıklı dördüncü kısmının
135 ila 138. maddelerini kapsayan beşinci bölümünde “Telekomüni-
kasyon yoluyla yapılan iletişimin denetlenmesi” düzenlenmiş olup,
anılan Yasanın 135. maddesi,
“(1) Bir suç dolayısıyla yapılan soruşturma ve kovuşturmada, suç işlen-
diğine ilişkin kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı ve başka suretle delil elde
edilmesi imkânının bulunmaması durumunda, hâkim veya gecikmesinde sa-
kınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısının kararıyla şüpheli veya sanığın
telekomünikasyon yoluyla iletişimi tespit edilebilir, dinlenebilir, kayda alına-
bilir ve sinyal bilgileri değerlendirilebilir. Cumhuriyet savcısı kararını derhâl
hâkimin onayına sunar ve hâkim, kararını en geç yirmidört saat içinde verir.
Sürenin dolması veya hâkim tarafından aksine karar verilmesi halinde tedbir
Cumhuriyet savcısı tarafından derhâl kaldırılır.
(2) Şüpheli veya sanığın tanıklıktan çekinebilecek kişilerle arasındaki ile-