Background Image
Previous Page  406 / 473 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 406 / 473 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2012 (102)

Yargıtay Kararları

405

ileri sürmek de mümkün değildir. Somut olayda, TCK‘nın 25. mad-

desinde öngörüldüğü şekilde, mağdura yönelik „hemen defedilmesi

gereken bir saldırı“ bulunmamaktadır. Kaldı ki, meşru savunma halin-

de iken suç işleyen kimseye ceza verilemez; ancak bu kişinin hukuka

aykırı olarak elde ettiği delil hukuka uygun hale gelmez.

Mağdurun, hâkim ve Cumhuriyet savcısının kararı olmadan, şüp-

helilerin konuşmalarını kayda almasının hukuka uygun olduğunu sa-

vunmak Anayasa‘nın sözünü ettiğim 13. maddesi ile 14. maddesinin 2.

fıkrasına açıkça aykırılık oluşturur.

Temel hak ve özgürlükleri asgari ölçüde koruyan uluslararası söz-

leşmelerin ve anayasaların bu konudaki hükümleri, temel hak ve öz-

gürlükleri daraltacak şekilde yorumlanamaz. Buna karşın, temel hak

ve özgürlüklerin yasalarla daha fazla korunması mümkündür.

Temel hak ve özgürlüklere müdahalenin, kural olarak, hâkim ka-

rarına bağlanarak teminat altına alınmasınındaki amaç, suçluları değil,

masumları korumaktır. Hâkim kararı olmadan konuşmalarının kayda

alınabileceğini ve bunun aleyhinde delil olarak kullanabileceğini dü-

şünen kişilerin bulunduğu ülkede, bilimsel gelişme olmaz. Zira bilim

özgür ortamda üretilir. Bilim üretmeyen toplumların geri kalması ka-

çınılmazdır.

Somut olayda katılan, 5 ayı aşkın bir süreyle, 5237 sayılı TCK‘nın

255. maddesinde tanımlanan „yetkili olmadığı bir iş için yarar sağ-

lama“ suçunun sanıklarının telefon ve ortam konuşmalarını kaydet-

miştir. Bu kayıtlar, gerek sanıklara isnat olunan suçun CMK‘nın 135

ve 140. maddelerinde belirtilen katalog suçlardan olmaması, gerekse

hâkim veya Cumhuriyet savcısının kararına dayanmaması nedeniyle

„hukuka aykırı olarak elde edilmiş delil“ niteliğindedir.

C) Sonuç:

Katılanın, hâkim veya Cumhuriyet savcısı tarafından verilmiş bir karar

bulunmadığı halde, sanıklarla birlikte olduğu ortamdaki konuşmaları ve sa-

nıklarla yaptığı telefon konuşmalarını 5 ayı aşkın süreyle kayda alması “hu-

kuka aykırı olarak elde edilmiş delil” niteliğinde olup, bu kayıtların hükme

asas alınması mümkün değildir.