

Yargıtay Kararları
438
rarak, Özel Daire onama kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme
hükmünün bozulmasına karar verilmesi
talebinde bulunmuştur.
Dosya Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmekle, Ceza Genel
Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlan-
mıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
CEZA GENEL KURULU KARARI
Özel Daire ile Yargıtay C. Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Ge-
nel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; bir başka suçtan
yargı çevresi dışında tutuklu bulunan sanığın savunmasının istinabe
suretiyle alınması, Cumhuriyet savcısının esas hakkındaki görüşünü
bildirdiği ve hükmün açıklandığı son oturuma getirtilmeden karar ve-
rilmesinin savunma hakkının kısıtlanması niteliğinde olup olmadığı-
nın belirlenmesine ilişkindir.
İncelenen dosya içeriğinden;
Bir başka suç nedeniyle Arguvan Kapalı Cezaevinde tutuklu bu-
lunduğu dönemde kamu malına zarar verme suçunu işleyen sanığın,
kovuşturma aşamasında Malatya E Tipi Kapalı Cezaevine naklinin ya-
pıldığı, ifadesini esas mahkemesi huzurunda vermek istediğine ilişkin
bir talebi olmayan ve duruşmadan vareste tutulmayı isteyen sanığın
sorgusunun ve hakkında uzlaşma hükmü ile 5237 sayılı TCY’nın 58.
maddesinin uygulanmasına yönelik ek savunmalarının 22. 02. 2008,
14. 05. 2000 ve 04. 08. 2008 tarihlerinde istinabe yoluyla alındığı ve
hükmün sanığın yokluğunda açıklandığı anlaşılmaktadır.
Sanık hazır olmaksızın duruşma yapılamayacağı kuralını düzen-
leyen 5271 sayılı CYY’nın “sanığın duruşmada hazır bulunmaması”
başlıklı 193. maddesinin birinci fıkrası, “
Kanunun ayrık tuttuğu hâller
saklı kalmak üzere, hazır bulunmayan sanık hakkında duruşma yapılmaz.
Gelmemesinin geçerli nedeni olmayan sanığın zorla getirilmesine karar veri-
lir
” hükmünü amir olup, bu kuralın ayrıksı halleri ise aynı maddenin
2. fıkrasında
“Sanık hakkında, toplanan delillere göre mahkûmiyet dışında
bir karar verilmesi gerektiği kanısına varılırsa, sorgusu yapılmamış olsa da
dava yokluğunda bitirilebilir”
,