

TBB Dergisi 2012 (102)
Yargıtay Kararları
433
gari Ücret Tarifesine göre dilekçe yazım ücreti yerine yazılı şekilde maktu
vekalet ücretine hükmolunması”
isabetsizliklerinden bozulmasına karar
verilmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise 26. 08. 2011 gün ve 61749 sayı
ile;
“İtiraza konu Ankara 14. Asliye Ceza Mahkemesi’nin
05. 12. 2007 gün,
2007/580 esas ve 2007/995
karar sayılı dosyası incelendiğinde;
Sanığın su hırsızlığı suçuna ilişkin olarak yargılandığı, mahkemece su-
çun sübutuna ilişkin delillerin toplandığı, sanığın ilgili suçu işlediği kanısına
ulaşıldığı ve mahkumiyetine karar verildiği,
Katılan kurumun yakınma dilekçesini vekili aracılığıyla verdiği, ardın-
dan vekil aracılığıyla katılma isteminde bulunduğu, kurum adına tebligatla-
rın da vekile yapıldığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
Burada, katılan kurum adına davayı takip eden bir vekilin varlığı ile bu
vekille ilgili olarak Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre katılan lehine bir
ücrete hükmedilmesi konusunda tartışma bulunmamaktadır. Ancak tartışıl-
ması gereken konu, katılan lehine takdir edilecek bu ücretin dilekçe yazma
ücreti mi yoksa maktu vekalet ücreti mi olacağı noktasındadır.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nda örneğin yaş küçüklüğü gibi
özel bir nedenin varlığı durumları ayrık tutulmak kaydıyla, yakınan ya da
katılan vekilinin duruşmalarda bizzat hazır bulunacağına ilişkin zorlayıcı bir
hüküm bulunmamaktadır. Bunun yanında katılan ya da yakınanın, vekilini
duruşmalara girmeye zorlaması konusunda da mevzuatta herhangi bir hükme
yer verilmemiştir.
Buna karşın; yargılamanın mahkumiyetle sonuçlanması durumunda,
kamu davasına katılmış olan gerçek ya da tüzel kişiler lehine maktu vekalet
ücretine hükmedilecektir. Bu ücret katılan vekilinin değil, doğrudan kendi-
sini vekille temsil ettiren katılanın hak ettiği bir yargılama gideri olarak ya-
sal düzenleme altına alınmıştır. Burada katılanın; zorlayıcı bir hüküm ya da
başka geçerli bir yasal dayanak da bulunmadığı halde, vekilinin duruşmalara
girmemesi gerekçe gösterilerek bu haktan mahrum bırakılması hukuken hima-
ye edilemez. Bu nedenle katılan yararına maktu vekalet ücreti yerine dilekçe
yazma ücretine hükmedilmesi gerektiğine ilişkin görüş ve bu görüşe dayanı-
larak verilen bozma kararı hukuka aykırıdır”
görüşüyle itiraz yasa yoluna