Background Image
Previous Page  204 / 465 Next Page
Information
Show Menu
Previous Page 204 / 465 Next Page
Page Background

TBB Dergisi 2012 (103)

Ahmet EROL

203

veya tutuklanmış ise bu durumda, mücbir sebep hali var demektir ve

buna paralel etki ve sonuçlardan yararlanır.

VUK

“ağır hastalık”

ve

“ağır kaza”

kavramlarını tanımlamamış ve

bu kavramların değişen yaşam algısı içinde yorumlanmasını istemiş-

tir. Bugün için

“ağır kaza”

veya

“ağır hastalık”

kapsamına giren bir du-

rum, gelişen ve değişen koşullar altında yarın bu tanıma girmeyebilir.

Örneğin; kanser, bugün için

“ağır hastalık”

ların en başında gelirken,

yarın bilimsel gelişmeler sonucu bu hastalığın gripten bir farklı kal-

mayabilir.

“Ağır hastalık”

ve

“ağır kaza”

kavramlarının ölçeğini, niteliğini ve

çapını belirlememizde yargı kararları ciddi katkı sağlamaktadır.

Yatak istirahatini öngören raporların mücbir sebep olarak kabul

edilebilmesi için vergisel ödevlerini yerine getirmesini olanaksız kı-

lacak ağırlıkta bir hastalık haline dayanması gerekir

6

. Bir hastalığın

mücbir sebep kapsamında ağır hastalık sayılması için çeşitli hasta-

ne raporları ve uzman yazılarıyla bunun ortaya konulması gerekir

7

.

Mücbir sebebin, hukuki sonuç doğurabilmesi için, malum olması

veya tevsik ya da ispat edilmiş bulunması gereklidir. Mücbir sebebin

malum olması, doğal afetlerde olduğu gibi, herkesçe biliniyor olması

demektir. Diğer hallerde, mücbir sebebin, iddia eden tarafından tev-

sik veya ispat edilmiş olması gereklidir. Tevsik ve ispat; mahkeme

kararı, yetkili kamu kuruluşlarınca düzenlenen belge veya doktor ra-

poru ile yapılabilir

8

.

Ağır kaza veya ağır hastalık nedeniyle hastanede yatış süresi için

uygulamada tartışma pek tartışma söz konusu değilken, hastane son-

rası evde istirahat haliyle ilgili çeşitli tereddütler yaşanabilmektedir.

Ağır kaza veya ağır hastalık nedeniyle evde kesin istirahat halinin de

mücbir sebep sayılması gerektiğini düşünmekteyiz

9

10

.

VUK’un 13/1’inci maddesinde sadece

“ağır hastalık”

durumu de-

ğil, aynı zamanda

“ağır kaza”

ve

“tutukluluk”

durumu da düzenlenmiş-

tir.

“Ağır kaza”

ile

“ağır hastalık”

sonuç itibariyle tıbbi raporu gerektiren

6

Danıştay 7. Dairesi, 18.01.1994 tarih ve 1991/3407 E., 1994/66 K. sayılı Kararı.

7

Danıştay 7. Dairesi, 20.05.2004 tarih ve 2001/753 E., 2004/1382 K. sayılı Kararı.

8

Danıştay 7. Dairesi, 23.09.1999 tarih ve 1998/993 E., 1999/3059 K. sayılı Kararı.

9

Danıştay 3. Dairesi, 30.01.1992 tarih ve 1990/2312 E., 1992/342 K. sayılı Kararı.

10

Danıştay 4. Dairesi, 18.10.1990 tarih ve 1988/907 E. ve 1990/2814 K. Sayılı Kararı.